“İnsanlık dramı karşısında ne yapabilirim” diye vicdanınızın derinliklerinden gelen sese cevap verebilmek için bu yazıyı kaleme aldım. Zaman geçmeden bir şeyler yapmak gerekiyor. Çünkü geç yapılan yardım hiç yapılmamış yardıma eştir. Yani açlıktan ölen bir bebek için siz daha sonra tonlarca mama göndermişsiniz neye yarar. Yada hastalığı kısa sürede iyileşecek bir yaralı için gerekli tıbbi yardım yapılamamış ve bir uzvunu kaybettikten sonra siz gerekli ilaçları gönderseniz uzvunu geri getiremezsiniz.

Zamanı geçmeden yardım ulaştırabilmek burada çok önemli. Dolayısı ile ülkemizde gerçekten bu amaç için çalışan güzel kuruluşlar var. Başta Kızılay olmak üzere kamuoyunun takdirini toplamış dernekler bu konuda özverili çalışıyorlar. Kısaca bilgi vermek gerekecek doğal olarak. Tabii ki bu kadarla sınırlı değil yardım kuruluşları. Benim edinebildiğim bilgilerle ulaşabildiğim kuruluşlar bunlar. Başka kuruluşlarda varsa bana iletirseniz memnun olacağım.

Kızılay’ın başlatmak üzere olduğu kampanya hakkında bilgi vermek istiyorum. Öncelikle tüm bankalarda açılmış olan 2868 nolu Kızılay hesabı bu konuda sizlerin desteğini bekliyor. Bu konuda ayrıntılı bilgiyi www.kizilay.org.tr adresinden alabilirsiniz. Filistin ve Lübnan’da hayat mücadelesi veren kardeşlerimize gerçekten yaşama tutunacak bir dal verebiliriz bu yolla. Kuruşuna kadar doğru şekilde kullanılacak bu yardımlarınızı esirgemeyeceğinizden eminim. Yalova’lı hemşerilerimin bu konuda hassas olduğunun farkındayım.

Kızılay’ın yanında yasal izin almış diğer yardım kuruluşlarının da yakında size duyuracağım çalışmaları elbette olacaktır.

Kızılay’ın 49 tır dolusu yardım malzemesinin Lübnan için hazırlanıp gönderildiği içimi bir nebze serinletti. Ama elbette bu yetmiyor.

Diğer taraftan Denizfeneri derneğinin www.denizfeneri.org.tr adresinden ayrıntılı bilgiyi alabilirsiniz.Ayrıca sms ile 5560’a 5YTL bağış yapabilirsiniz.

Diğer bildiğim dernek Cansuyu Derneğine ise www.cansuyu.org adresinden ulaşıp detaylı yardım edebilme bilgisine ulaşabilirsiniz.

Bu tür yardım derneklerinden eğer varsa bana maille ve yardım etme konusundaki çalışmalarının ayrıntılı bilgisini iletirseniz siteye ekleme yaparak bilgilerinize sunacağım.

Depremde neler yaşadığımızı ve bir iğneye bile ihtiyacımız olduğu günleri aklımıza getirelim. Evlerinden yurtlarından zorunlu olarak terk etmek durumundaki kardeşlerimize uzatacağımız yardım eli elbette hayata uzanmış bir el olacaktır onlar için. Aradaki kilometrelerce mesafeye bakmadan gönlümüzün onlarla birlikte olmasının tezahürü olacaktır.

Önceki yazımda belirttiğim ekonomik yaptırım konusunda gerçekten güzel fikirler gelmeye devam ediyor. Duyarlı okurlarıma tekrar teşekkür ediyorum. Kendi adıma söylüyorum, artık daha dikkatli tüketmeye başladım. Yapılacak en iyi protesto bireylerin kendi çapında mal alımında yapacakları tercihte kıstasları belirlemesidir. Bu kıstasları belirlerken de sağlam kaynaklardan alacağınız bilgi ile olmalıdır. Yoksa amacına ulaşmaz yaptığınız iş. Hatta yapılan yanlış kendi bindiğiniz dalı bile kesmenize yol açabilir.

Her bir insanın da duyarlı olacağına şüphem yok. Önemli olan bu insani duyguların ortaya çıkmasına yardım etmektir. Yani kendi kendinize yardım edeceksiniz. Bunun için kendinizi ve ailenizi zor duruma düşmüş insanların yerine bir dakikalığına koymanız yeterli. Yavrumuzun serçe parmağına bir iğne batsa içimiz gitmiyor mu? Evlerine uçaklardan atılmış her türlü yok edici bombanın etkisiyle yavruları ölmüş aile reislerinin durumunu o zaman daha iyi anlarsınız.

Bu katliam dursun artık. İnternetten e-mail ile organize olup kamuoyu oluşturulabilir. Yazıyı hazırlarken yine İsrail’in sivilleri vurduğu haberi haber sayfalarına düştü. Yine masum halk hedef alındı. Kim dur diyecek bu katliama?

Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) bu muydu? Kan, barut ve gözyaşımıydı? Gerçekten uluslararası kuruluşların burada sessiz ve etkisiz kalmasını hayretle izliyorum.Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hala net bir biçimde acilen ateşkes isteyemedi? Ne kadar daha masum çocuğun cansız bedeni havalara savrulup organları parçalanacak? Yazımın, yayımlanmasına kadar ümit bile etmiyorum.

Tamamıyla İsrail’in arzuları doğrultusunda, rotasında hareket eden uluslararası kamuoyu maalesef gelecekte öyle girdaplara girecek ki içinden çıkılamayacak bir hal alacak. İnsanlık kötü bir sonun tehdidi altında. Öyle bir son ki kazananın ve kaybedin olmayacağı. Umutsuzluğa sevk etmek istemiyorum sizleri ama maalesef eğer bu duyarsız gidişat devam ederse global savaşlara bile neden olabilir. Biz de bu ateşin tam göbeğinde yer alıyoruz maalesef. Uluslararası örgütlere gerekli duyarlılıkla hassasiyet iletilmelidir. Haksızlığa ve ezilenin yanında olup , dik duruş burada önemlidir.Petro dolarların üzerine yatan petrol şeyhleri de bilmelidir ki öyle bir zaman gelecek ki kendileri bu zavallı Filistin ve Lübnan mültecilerinin durumlarına düşeceklerdir.

Aşamalı plan maalesef takvimine uygun şekilde uygulanıyor Ortadoğuda. Bu oyunda figüran rolünü mü oynayacağız yoksa başrolde mi zaman gösterecek. Ama her halükarda zamanında ve etkin rol oynamayanın kaybedeceği kesindir. Hükümetimizin gerçekten bu konudaki çıkışını takdir ediyorum. İslam Konferansı Örgütü ( İKÖ) çalışmalarında net bir şekilde durum tesbitinin yapılması ve öncü rolünün oynanması takdire değerdir. Kendi kan bağı olan ülkeler bile bizim kadar açık ve net dile getirememişlerdir. Bu konu siyaset üstü bir konu olduğundan objektif yaklaşmak gerekli elbette. Tarihi bir sorumluluğu üstlenmiş bulunmaktayız. Acilen ateşkes sağlanıp bizim de içinde bulunacağımız istikrar gücü oluşturulup bölgesel barış sağlanmalıdır.

Barut ve kanın bir araya gelmediği dünya özlemi ile saygılar sunarım.