Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Seçilmişlere Açık Mektup

Yazının Giriş Tarihi: 07.04.2014 05:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.04.2014 05:00

Yerel seçimler bitti. Aziz milletimiz iradesini sandığa yansıttı. Her ne kadar bazı seçim çecrelerinde itirazlar Yüksek Seçim Kuruluna kadar gittiyse de kısa zamanda sonuç çıkacaktır.Yasal prosedürün işlemesi kadar doğal bir şey yok. Herkes sistemden çıkan sonucu kabul edip gereğini yapacaktır. Demokrasinin en güzel yanı da bu olsa gerek.

Öncelikle seçilen tüm belediye başkanlarına, il genel meclisi ve belediye meclisi üyelerine milletimize hizmet yolunda başarılar diliyorum. Seçilen her bir temsilci için siyasi parti ayırımı yapılmaksızın “Ateşten Gömlek” giydiklerini bir vatandaş olarak ifade etmek istiyorum.

Bu nasıl bir gömlek ki ateşten oluyor? Şöyle ki, öncelikle makam koltuğunu kendisi için değil, halkını temsil edebilmenin sorumluluğunu taşıyacaklardır. Bir evde aç yatan, hasta olan, ilaç alamayan, başı dara düşmüş vatandaşını bilmesi gerekiyor. Dertlinin derdine derman olmasını bildiği gibi, dertlinin derdini kendi derdi olarak da bilmesi gerekiyor. Yaşadığı şehrin gerisinde değil, en azından 20 yıl ilerisinde olan, yatırım ve hizmetlerini halkının istekleri doğrultusunda belirleyen, halkın içinden biri olarak eğitimde, sağlıkta, kültürde, ekonomide kentin ufkunu açabilen, iletişim kanallarının tümü yirmidört saat açık olan, ulaşılabilen ve kapıları sonuna kadar açık, şeffaf yönetim anlayışı ile bir tuş kadar yakın olan yönetim anlayışının egemen olduğu yönetici profilini sergilemeleri gerekiyor.Yoldaki sade vatandaşın sık sık görebildiği, düğünde sevincini paylaştığı, cenazede üzüntüsünü aldığı içimizden biri olmalıdırlar. Makamı her zaman açık, randevu almadan direkt görüşebilme imkanına sahip, gönlümüzü ve aklımızı okuyan temsilcilerimiz olmalıdırlar.

Siyasi yaklaşımın en geride yer aldığı, partili-partisiz bir ayırımın hiçbir zaman geçerli olmayacağı yaklaşım ile adaletiyle vatandaşı hiçbir ayırıma tabi tutmayan yerinden yönetim sergilemelidirler.Seçmenine verdiği vaadlerin sonuna kadar arkasında olan, sadece ve sadece hizmet etme güdüsü ile her zaman gülen ve gülümseyen, temsil ettiği makamın halkın her bir oyu ile oluştuğunun bilincinde olan bir seçilmiş. Bilgi ve tecrübe donanımı ile toplum önderi olan, sivil toplum kuruluşlarıyla her zaman organik bağı olan halkın içinden biri olmalıdırlar.Hiçbir şaibeye bulaşmamış, tertemiz, evimizin anahtarını bile emanet edebileceğiniz Şehri Emin olmalıdırlar.Yönetim ve organizasyon ile modern yönetim ilkelerine hakim, insanı, parayı ve zamanı iyi kullanan, ekonominin ve sanayinin lokomotifi, girişimcinin akıl hocası olan çağdaş ama geçmişten de ders almış yönetim anlayışını sergilemelidirler.

Uzlaşmacı, uzlaştırıcı, ileriyi gören, ufuk açan kentlilik bilincine sahip paylaşımcı demokrasiye sahip objektif profesyonel yönetici profilini sergilemelidirler. Seçilen tüm temsilcilerin seçildikleri yerle ilintilendirilebilecek tüm özel işlerini tasfiye edip, hiçbir ticari ilişki içinde olmadan, sadece temsil ettiği makamın maaşı ile yetinebilmesini bilmesi gerekmektedir.Yerel dinamikleri harekete geçirip gelişmenin ve ilerlemenin lokomatifi olunmalıdır. Bu da cesaret ister. Her zaman eleştirilebilme ve gözlemlenme ihtimali hata yapmayı sıfıra indirecektir. Halkına her hafta hesap verebilme cesareti yanlış yapma ihtimalini azaltacaktır.

Ateşten gömlek giyen seçilmişler için zor koşullar ama böyle de olması lazım. O zaman ”işte benim seçtiğim budur” der seçmen. Kendini ifade edebildiği ölçüde, kendini seçilmişte bulabildiği ölçüde vatandaş sahiplenecektir. Yaşadığımız kente yön verecek yöneticilerimizin bu idealler çerçevesinde düşünebilmesi ve uygulayabilmesidir. Yoksa adam adama markajla, sloganların ardında yada bireysel menfaat düşünceleri ile konuya yaklaşımda bulunulursa o zaman kentimize sahip çıkamayız. Sahipsiz bir kenti de sahiplenecekler olacaktır ama kaybettiğimiz bizim geleceğimiz olacaktır. İdealist duygularla belirleyici olmaya mecburuz. Makam koltuğu ile ateşten gömlek giyenleri özdeşleştiren, kentimizi kendi evi gibi görebilen her bir seçilmiş bilgi ve tecrübe birikimlerini bu kente olan borçlarını ödemede kum saatinin akmaya başladığını ve beş yıllık sürenin göz açıp kapayıncaya kadar geçeceğini yineliyorum. Saygılarımla.

Not: Sandık bazlı kesinleşmiş seçim sonuçları halen YSK tarafından yayınlanmadığından dolayı mikro bazlı değerlendirmeyi daha sonraki yazımda ele alacağım. Aslında her siyasinin mahallesinde, köyünde aldığı seçim sonuçlarını irdelersek , bize sandıkların ne ölçüde dile geldiğini gösterecektir.Bu da siyasilerin başarılarının ölçülmesinde veri ve güvenoyu niteliğini seçmen nazarında yansımasını verecektir.



Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.