Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Mazot Seçim Kazandırır mı?

Yazının Giriş Tarihi: 25.06.2007 00:13
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.06.2007 00:13

Seçimlerde öyle sloganlar gündeme geliyor ki bin yıl düşünseniz aklınıza gelmez. Uygulanabilirliğine, gerçekçiliğine bakılmadan meydanlarda halka sunuluyor. Bir de bakıyorsunuz seçim kazandırmış yada seçim kaybettirmiş. Geçmişte sadece iki anahtar gösterip bu iki anahtarı sallayanlar seçim kazandı. Yada öyle vaatler verildi ki yapılmasına ve uygulanmasına kendileri de inanmıyorlardı ama oylarını artırdılar, koalisyon ortağı oldular. Şimdi mazot çokça gündemde. Mazot ucuzlatılabilir mi? Ya da mazot üzerinden siyaset yapmanın temelinde ne var? 


 Mazot elbette sanayinin üretim, ulaşım, nakliye temel unsurunun maliyet kalemleri arasında yer alıyor. Hatta bazı emtianın kendi maliyetinden çok ulaşım ve lojistik maliyeti tutuyor. Örneğin tuğla maliyeti çok düşüktür. Tuğla maliyetine nakliye kalemine göre fiyatlandırması yapılıyor. Yada sanayide üretim maliyetleri içerisinde mazotla çalışan her türlü makinenin gideri azımsanamayacak orana sahiptir. 


Vatandaş olarak mazot bizi çok ilgilendiriyor. Minibüs ücretinden yediğimiz ekmeğe kadar her şeyde mazot maliyeti var. Böyle olunca siyasiler de temel maliyet unsurunu düşürerek daha açık söylemek gerekirse her şeyi ucuzlatacağı söylemi ile oy almaya çalışıyorlar. Ülkemizde petrol ve türevlerinin rezervleri gerçekten var. Ama bu rezervlerden yararlanılması maalesef istenen noktaya gelinemedi. Yani dışa bağımlı olduğumuzu herkes çok iyi biliyor. Dışarıya bağımlı olunan bir konuda maliyeti düşürmeyi seçim vaadi yapmak çok inandırıcı gelmiyor. Çünkü zaten belli bir fiyat oluşumu uluslar arası petrol arz ve talebine göre oluşurken bizim buna müdahale etmeye imkânımız yok. 


Mazot üzerindeki vergileri indirmek yada sıfırlamak gibi bir söylemin şu andaki ekonomi dinamizmine göre pek de inandırıcı yönü bulunmamakta. En rahat tahsil edilen vergi türü olduğundan maliye çevreleri bu yol üzerinden vergi toplama yöntemiyle kamu gelir kalemini artırmayı hedeflemekteler. Yani geliri yıllık 1 milyon YTL olan bir vatandaş ile asgari ücretli vatandaştan bir litre mazot almaları halinde aynı oranda vergi alıyorsunuz. Bu elbette vergisel anlamda rasyonel olmayan bir durumu ortaya koyuyor. Aslında tüketim üzerinden vergi alınması yerine servet üzerinden vergi alınması usulüne gidilirse daha rasyonel vergilendirme politikası güdülmüş olacağına hak vereceksiniz. Servet vergisi olursa vergilendirmede daha adaletli ve eşit dağılım sağlayan uygulama gündeme gelecektir. Dolayısıyla mazot üzerinden alınan maliyet unsuru kadar vergi ortadan kalkmış olacaktır. Servet üzerinden vergilendirmeye gidilmeden mazot üzerindeki söylemlerin inandırıcı olmayacağı gayet açıktır.


Mazot üzerinden siyaset yapanların söylemlerinde servet vergisi lafı geçmedikçe inandırıcılıkları olmayacaktır. Kamu finansman açığını peki nasıl gidereceksiniz diye net bir soru sorarsanız o zaman verecekleri kaçamak cevaba aldanmamak lazım. Mazottan alınan vergilerin toplam vergi tahsilatı içerisindeki oranı ve miktarını değerlendirdiğinizde adeta vergi gelirinde önemli payı olduğunu göreceksiniz. Türkiye’nin ekonomik gerçekleri karşımızda dururken bu gerçekleri görmeyip siyaset yapanların seçmen nezdinde inandırıcılıkları zedelenmektedir. Ekonomi eğitimi almış yada bu konuya ilgili okurlarımın vicdanlarının sesine kulak vererek beni algılayabileceklerini düşünüyorum.


Ekonomide gerçeklerin ayakları daha yere basmaktadır. 2+2 =4 ‘tür. Siz bunu 5 yapamazsınız. Eğer duruma göre değişir derseniz o zaman seçmen sizi inandırıcı bulmaz. İnanmadıkça da oyunu vermez. Ne kadar ülke gerçeklerini dikkate alır ve bu yönde seçim propagandasını yaparsanız o kadar siyasette başarılı olursunuz. Yapılan ve yapılamayanlar üzerinde dururken de alternatifini getirmelisiniz. Öneri ve teklif getirmeden sadece eleştiri yapmak puan kazandırmıyor. Muhalefet yaparken de öyle söylemlerle seçmenin karşısına çıkmalısınız ki iktidar bile sizden bir şeyler öğrensin. Yapmak her zaman bozmaktan zordur. Daha milletvekili bile seçilmeden ben şu bakan olacağım demek de havada kalıyor. Merdivende oturmak üst kata çıkılması anlamına gelmiyor. Düşüş her zaman zordur. Çünkü yüksektesiniz. Basamakları teker teker çıkan için düşme tehlikesi yoktur. Çünkü her basamağı sindirerek, adımınızı sağlam atarsanız düşme riskiniz olmaz. Bir de doping almışsanız yarı yolda kalırsınız ki bu daha kötü. Ne aşağı inebilir, nede yukarı çıkabilirsiniz. İki arada bir derede. Demokrasi sınavından geçerken sanal oluşumlara bel bağlayan siyasetçi halkın karşısına geldiğinde zaten net olarak alınan tepkilerle yaptığı yanlışı anlayacaktır. Ama iş işten geçmiş olur o zaman. 


Sitemiz köşe yazarlarından meslektaşım Sn. Mehmet Aslıyüksek’in tekrar aramıza katılmasından dolayı mutlu oldum. Şartlar ne olursa olsun toplum için paylaşmaya, düşünmeye ve yazmaya devam…



Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.