Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

1 Kuruş

Yazının Giriş Tarihi: 23.08.2006 00:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.08.2006 00:06

Merkez bankası eski başkanı Süreyya SERDENGEÇTİ’nin basında bu konudaki beyanatı o kadar hoşuma gitti ki “Düşünce Pınarına” taşıyıp siz değerli okuyucularımla paylaşma ihtiyacını hissettim.


Yazılarımda şimdiye kadar dikkatinizi çekmiştir. Konulara yaklaşımım hep rasyonel ve tarafsızdır. Bu yazımın ekonomik yönü ağırlıklı. İktisat fakültesinde ilk derste sayın hocamız Prof.Dr.Ali ÖZGÜVEN “Veriye dayalı olmayan ekonomik yaklaşımın tek kanatlı kuştan farklı olmadığını” vurgulamıştı. İlk öğrendiğim şeyde buydu. Hiç unutmam. Hayatımda da bunu uygulamaya çalışıyorum. Doğrulara da bu şekilde rahatlıkla ulaşıyorum. En azından yanlış yapma riskimi minimuma indiriyorum. Doğru veriyi de elde etmek kolay değil. Neyi, nereden, nasıl alabileceğinizi bilmeniz gerekiyor. Bu yaklaşımla yazımı değerlendirmenizi rica edeceğim.


Tedavüldeki paradan 6 sıfır atılması gibi radikal bir ekonomik girişimden sonra bence yapılması gereken en önemli şey 1 kuruşa sahip çıkmak. Çünkü para birimi olarak azalan rakamlarda kıymeti korumak hep parayı sahiplenmekle mümkün. Eskiden kullandığımız bol sıfırlı paralar artık hayatımızdan çıktı. Ama konuyu sahiplenmemizle doğru orantılı olarak paramızı koruyabiliriz. Enflasyonun tek haneli rakamlara düşürülmesinin bunda etkisi büyüktür. Geçmişte yaşadık hep bunları. Cebimizde tomarlarca para ile alabildiğimiz küçücük şeylerdi. Televizyonda Irakta tartı ile paraların sayıldığına şahit oluyorduk. Alıcı kilolarca para ile aldığı bir kilo ekmekti. Cebimizde TL’yi sadece gündelik işlemlerimiz için tutar hale gelmiştik. Maaşımızı aldığımız gibi doğruca döviz bürolarına gidip maaşın hepsini dövize çevirip gerektikçe 10-20 dolar bozdurur hale gelmiştik. Esnafımız neredeyse fiyat etiketlerine yetişebilmek için bir personelini sadece bu işleri için istihdam eder hale gelmişti. Bir gün sonraki ekonomik trendi bile göremeyen iş adamlarımızın yatırımları hep dışarıya gidiyordu. Tüm bunlar hep geçmişte kaldı.


Şimdi diyeceksiniz ki 1 kuruş ile mi ekonomi düzlüğe çıkacak? Evet ekonomimizin düzlüğe çıkması için bizim paramızı sahiplenmemize bağlı. Paramızın kıymetinin artması en küçük birimine ne kadar sahip çıkıldığı ile değerlendirilebilir. Aslında bireysel olarak ta paramızı ne kadar rasyonel olarak değerlendirirsek aile bütçemizin de o ölçüde açık vermeyeceği ortadadır. Yaptığımız yerinde ve uygun harcamalar ile boşa gitmeyen kaynaklarımız hep artı bütçemizin olmasını sağlayacaktır. Açık vermeyen bütçe de elbette ki her ailenin isteyeceği bir şeydir. İnsanın doğası gereği gelir düzeyi arttıkça harcama ve talep düzeyi de değişiyor. Gelir düzeyi ve harcama düzeyi hep doğru orantılıdır. Eskiler derler ya “Ayağını yorganına göre uzat”


Pek çoğumuz para üstü almanın ayıp olduğunu düşünürüz. Bir şekilde tenezzül etmeyiz. Ama yanlış yapıyoruz. Özellikle veznelerde para üstü bulunmuyor. Adeta temayül halini almış para üstü vermemek. Kime kalıyor peki para üstü? Ekonomimize mi? Maalesef hayır. Ülkemizde alınmayan para üstünü düşündüğümüzde yıllık olarak belki de bir ciddi problem giderilir. Global boyutundansa reel boyutu bence daha önemli. En küçük para birimimize sahip çıkmadan ekonomimiz düzelmez. Güçlü ekonomi güçlü para ile olur. Bol sıfır her zaman kıymet düşüklüğünü ifade eder. Zaten bir şeyin azlığı kıymetli olmasını sağlamıyor mu? Bireysel olarak değer verilen kuruş bir de bakmışsınız ki karşınıza Lira olarak çıkmış. Çünkü değer verdiniz. Değer verilen de kıymetlidir. Sakın cimrilik ile değer vermeyi özdeşleştirmeyiniz. Azı bilen çoğu hiçbir zaman bulamayacağını söyleyeceğim elbette. Bir düğünde rastlamıştım. İçerisinde kuruş olan tül hediyelik yapılmıştı. Çocuklara verildi. Sanki çeyrek altın almışçasına çocuklar sevindiler. O zamanda çağrışım uyandırmıştı. O çocuk için kıymetli. Çünkü 3-4 tanesi ile bir şey alma imkanı bulacak belki de. Yani bir kıymeti ifade ediyor. Tüm piyasada kuruşu tama yuvarlama çıkarcılığı maalesef mevcut. Zaten yuvarlamasa da tam para alıyor satıcı. Çünkü üstünü vermiyor. Bir ölçüde kayıt dışı ekonominin de kayıt dışı bölümü olmuş oluyor. Bir ölçüde duble kaçakçılık. Hak etmediğini alan satıcı için de kul hakkı doğuyor elbette. Hepimiz bugünden tezi yok artık kuruşumuza sahip çıkalım.


Para üstü isteyelim. Bir-iki derken artık satıcılarda istenmeden para üstü vermeye başlayacaklardır. Tüm veznedarlarda bozuk para bulundurmaya başlayacaklardır. Eğer veznedarlık yapılıyorsa zaten bozuk para bulundurmak zorundadır. Hepimiz sorumlu olduğumuz müessesenin veznedarını bu şekilde denetleyelim. En azından akşam üstü kasa tesliminde kasada bozuk paranın kalmasını sağlayalım. Vatandaşın hakkı bu şekilde korunmuş olacaktır.


Aldığımız para üstlerini bir ay boyunca biriktirip örneğin TEMA vakfında bir ağaç dikilmesi için bağış yapabiliriz. Toplumsal katkıya dayanan gönüllü kuruluşlara da buradan sesleniyorum. Lütfen alışveriş merkezlerine güvenlikli ve şeffaf kutular koyarak bu şekilde bağış yapılmasına yardımcı olunuz. Her bir kuruşluk katkı ülke çapında düşünüldüğünde belki de milyonların birikmesini sağlayacaktır. Finans güçlüğü çeken gönüllü kuruluşlara benden söylemesi. Elbette kanuni prosedür ne ise yerine getirmek koşulu ile. Her bir kuruş bu şekilde belki de okula gidemeyen bir yavrumuza kalem, defter, silgi olacak, yada hasta olan bir fakirimizin ilacı olacaktır. Pınarındaki damlalardan oluşmuyor mu ırmaklar? Önemseyiniz ve önemsettiriniz. Çevrenizdekilere özellikle küçüklere tasarruf yapma ve kıymet verme hakkındaki düşüncelerinizi paylaşınız. Yoksa sanal alemdeki plastik paranın esiri olmadan, ekonomik bağımsızlığımızı sağlayamayız. Bu gün eğer pek çok konuda yutkunmak zorunda kalıyorsak ekonomik dış bağımlılığımız olduğu içindir. Dışarıya olan borcumuzun karşılığı nerede derseniz o zaman bir makale değil kitap yazılması gerekecek. Belki de bir yazı dizisi ile siz değerli okuyucularım ile ileride paylaşacağım. Ama şimdilik diyeceğim tam bağımsızlığın ekonomik bağımsızlıktan başladığıdır. Tarihin derinliklerinde öyle ipuçları yatıyor ki. Günümüzü adeta güneş aydınlığı ile görebiliriz. Konu çok uzun gerçekten.


1 kuruşla alakası olan tüm okurlarımın yorumlarını bekliyorum. Bakalım ne imiş 1 kuruş?


Unutmadan, 1 kuruş kesinlikle hayatımız için bir amaç olmamalıdır. Hep araç olmalıdır. Yoksa araç için harcanan bir hayatımız olur.
Saygılarımla



Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.