Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Sığırtmaç Mustafa

Yazının Giriş Tarihi: 11.01.2016 05:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.01.2016 05:00

1929 yılı Eylül ayı başlarıdır.

ATATÜRK’ün, 19 Ağustos 1929’da Yalova’ya adım atmasının üzerinden henüz bir ay bile geçmemiştir.

Yöreyi tanımak için sı sık gezilere çıkan ATATÜRK, bir gün, yanındakilerle birlikte yolunu kaybeder.

Atlılar, Balaban Dere civarındadırlar ve Termal’e gideceklerdir.
Bu gezinti sırasında, sığırlarını gütmekte olan, 11 yaşlarında, küçük bir sığırtmaçla ( çoban) karşılaşırlar.

Küçük sığırtmacın ayakları yarı çıplaktır; sıtma hastalığının üzerinde yaptığı tahribat sebebiyle rengi sarı, karnı şiştir.

Çok az bir ücret karşılığında sığırtmaçlık yapan ve kazandığı parayı ailesinin bütçesine katan küçük çocuğun adı, Mustafa’dır. Küçük Mustafa, Gazi Paşa (ATATÜRK)’nın varlığını duymuş, ama onu hiç görmemiştir. Tanımadığı için hiç sıkılmadan, son derece doğal bir şekilde ATATÜRK’ün sorduğu çeşitli soruları cevaplandırır ve yolu tarif eder.

ATATÜRK, küçük çocuğun bir büyük adam ciddiyetiyle konuşmasını ve davranışlarını çok beğenir; ona bir miktar para vermek ister. Küçük sığırtmaç bunu reddeder. ATATÜRK ısrar eder. Küçük sığırtmaç da bunun üzerine, cebinde bulunan cevizleri aldığı takdirde bu parayı kabul edeceğini söyler.

Sonuçta para, küçük çocuğun sağlam bulunan bir cebine yerleştirilir.
ATATÜRK, kısa bir süre sonra Sığırtmaç Mustafa’yı buldurarak yanına getirtir; hakkında ayrıntılı bilgi edinir.

Küçük Mustafa, 1918 yılında Varna civarında doğmuş, daha sonra bütün mal ve mülkünü Bulgaristan’da bırakan ailesiyle birlikte Türkiye’ye göçmen olarak gelmiştir. Babasının adı Recep, annesinin ki Efide’dir. Mustafa’nın Şafiye isminde kendisinden büyük bir ablası, Behlül adında kendinden küçük bir erkek kardeşi vardır.

ATATÜRK, ailesinin rızasını aldıktan sonra, okuma- yazma bilmeyen bu küçük çocuğu önce Şişli Etfal Hastanesi’ne tedavi olması için yatırır; zaman zaman hastaneyi ziyaret ederek onun sağlık durumuyla yakından ilgilenir.

Küçük sığırtmaç, kısa zamanda sağlığına kavuşur; Beşiktaş’taki 19 uncu İlkokulu, Işık Lisesi’nin orta kısmını ve Kuleli Askeri Lisesi’ni bitirir. 1941 yılında da, Kara Harp Okulu’ndan 1941/B’li Tankçı Teğmen olarak mezun olur ve Türk Silahlı Kuvvetleri saflarına katılır.

1954 yılında, ATATÜRK’ün kız kardeşi Makbule Atadan tarafından MANEVİ EVLAT’ lığa kabul edilen Mustafa DEMİR, bir süre sonra sağlık sebebiyle Personel sınıfına geçer. Çeşitli askerlik şubelerinde görev alır. 1960 yılında emekliye ayrılır ve ömrünün son yıllarını Yalova’da geçirir.
15 Ocak 1987’de vefat eden ve Yalova’da toprağa verilen Mustafa DEMİR’ in ve DEMİR ailesinin en büyük onurlarından birisi de, kızları Tacinur’a, adının ATATÜRK’ün kız kardeşi Makbule ATADAN tarafından verilmiş olmasıdır.

Sayın Mustafa DEMİR’i saygı ve rahmetle anıyorum.

ATATÜRK DİYOR Kİ:
“Ne Mutlu Türk’üm Diyene”
www.ahmetakyol.net



Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.