“Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlere kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah’ ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.”(Bakara/ 185)
Oruç dışında ramazana özel başka bir ibadet de teravih namazıdır.
Oruç, beyin ile ruh ilişkisini müspet olarak etkileyen önemli bir faktördür. Madde plânından kurtulabilen bir beynin, güçlü olarak kendini mana boyutlarına verebilmesi ancak oruç sayesinde olur.
Büyük filozoflar Sokrat, Eflatun ve Pisagor’un önemli zihinsel çalışmalarından önce daima oruç tuttukları biliniyor. Zira onlar oruç tutmanın beyin gücünü artırdığını kavramışlardı.
Pisagor, ruhsal bilimlerde geniş araştırmalar yapmak ve bu dalda bir takım şeyler öğrenmek amacıyla gittiği Mısır’da kendisine bu konuları açmada yardımcı olanlar tarafından 40 gün 40 gece oruç tutmaya mecbur edilmişti.
Hazreti Musa’nın, Sina Dağı’nda ON EMRİ almadan önce, 40 gün 40 gece oruç tuttuğu bilinen bir husustur.
Müslümanlar, Ramazan ayında oruç tutarlar. Ramazan, Hicri takvimde dokuzuncu aydır. Oruç (savm) ayıdır. Arapça oruç anlamına gelen (savm) kelimesinin sözlük anlamı “tutmak” demektir..
Oruç, yalnız Allah içindir. Sabrı öğretir. Oruçlu insan zaman zaman fakirlerin katlandıkları zorluklara tahammül göstererek onlar gibi yaşar ve onların sıkıntılarını kavrar.
Oruç, insanın Allah’ına itaat ve teslimiyet ile bağlandığı ve bu sayede azim ve iradesinin güçlendiği bir ibadettir.
Oruç, Allah’ın ihsan ettiği nimet ve faziletleri tercih ederek, bedeni arzuları yenmek ve nefsi baskılara tahammül etmek demektir.
Orucun asıl ve esas gayesi insanoğluna, nefsi ve bedeni arzularını yendirerek irade ve şahsiyetini güçlendirmek ve böylece ahrette takdir olunan nimetlere onu ulaştırmaktır.
Ya da, inanılan budur.
Oruç, Allah rızası için tutulur.
Cenabı hak insanlara yasakladığı şeyleri, zararlı ve lüzumsuz olduğu için yasaklamış; emrettiği şeyleri de faydalı ve lüzumlu olduğu için emretmiştir. Oruç da Cenabı Hakk’ın insanlara, sayısız hikmet ve yararlarla süsleyip bezeyerek emrettiği ibadetlerden biridir ve onda insanlar için sayısız yararlar vardır.
Yapılan araştırma ve incelemelerde görüldüğü gibi oruç, ne bâtıl bir itikat ve ne de lüzumsuz bir alışkanlıktır.
Tam tersi, sayısız psikolojik, sosyolojik ve tıbbi yarar ve hikmetlerle dolu ibadettir.
İnsan bir beden ve bir ruhtan meydana gelen bir varlıktır. Herhangi bir insanda, herhangi bir nedenle, varlığını meydana getiren bu iki unsurdan biri lehine ya da aleyhine denge bozulursa, şüphesiz bu durum insanda bir rahatsızlık yaratacaktır. Psikolojik açıdan incelendiğinde, orucun, insanda beden ve ruh dengesini sağladığı açıkça görülecektir.
Oruç, riya ve gösterişi olmayan bir ibadettir.
Allah’tan başka kimse, herhangi birinin oruçlu olup olmadığını bilemez.
Sadece Allah rızası için oruç tutan bir kimse, gizli ve açık her yerde Allah’tan korkmayı ve sakınmayı oruç vasıtasıyla öğrenir ve meleke kazanır.
Böyle bir duyguya sahip olan insan, vicdani bir rahatlık ve huzur içinde bulunur ve davranışlarını bu duygunun kontrolü altında ayarlar.
Ramazan ayı insanların kendilerini hesaba çekmeleri, hatalarını fark etmeleri ve günahlarından tövbe edip Allah’a dönmeleri için bir fırsattır.
Bu kadar feyizli ve bereketli bir ay ve ibadet yılda bir sefer geldiğine göre avucumuzun içinden kaçırmayalım.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ahmet Akyol
Ramazan Başlıyor
“Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlere kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah’ ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.”(Bakara/ 185)
Oruç dışında ramazana özel başka bir ibadet de teravih namazıdır.
Oruç, beyin ile ruh ilişkisini müspet olarak etkileyen önemli bir faktördür. Madde plânından kurtulabilen bir beynin, güçlü olarak kendini mana boyutlarına verebilmesi ancak oruç sayesinde olur.
Büyük filozoflar Sokrat, Eflatun ve Pisagor’un önemli zihinsel çalışmalarından önce daima oruç tuttukları biliniyor. Zira onlar oruç tutmanın beyin gücünü artırdığını kavramışlardı.
Pisagor, ruhsal bilimlerde geniş araştırmalar yapmak ve bu dalda bir takım şeyler öğrenmek amacıyla gittiği Mısır’da kendisine bu konuları açmada yardımcı olanlar tarafından 40 gün 40 gece oruç tutmaya mecbur edilmişti.
Hazreti Musa’nın, Sina Dağı’nda ON EMRİ almadan önce, 40 gün 40 gece oruç tuttuğu bilinen bir husustur.
Müslümanlar, Ramazan ayında oruç tutarlar. Ramazan, Hicri takvimde dokuzuncu aydır. Oruç (savm) ayıdır. Arapça oruç anlamına gelen (savm) kelimesinin sözlük anlamı “tutmak” demektir..
Oruç, yalnız Allah içindir. Sabrı öğretir. Oruçlu insan zaman zaman fakirlerin katlandıkları zorluklara tahammül göstererek onlar gibi yaşar ve onların sıkıntılarını kavrar.
Oruç, insanın Allah’ına itaat ve teslimiyet ile bağlandığı ve bu sayede azim ve iradesinin güçlendiği bir ibadettir.
Oruç, Allah’ın ihsan ettiği nimet ve faziletleri tercih ederek, bedeni arzuları yenmek ve nefsi baskılara tahammül etmek demektir.
Orucun asıl ve esas gayesi insanoğluna, nefsi ve bedeni arzularını yendirerek irade ve şahsiyetini güçlendirmek ve böylece ahrette takdir olunan nimetlere onu ulaştırmaktır.
Ya da, inanılan budur.
Oruç, Allah rızası için tutulur.
Cenabı hak insanlara yasakladığı şeyleri, zararlı ve lüzumsuz olduğu için yasaklamış; emrettiği şeyleri de faydalı ve lüzumlu olduğu için emretmiştir. Oruç da Cenabı Hakk’ın insanlara, sayısız hikmet ve yararlarla süsleyip bezeyerek emrettiği ibadetlerden biridir ve onda insanlar için sayısız yararlar vardır.
Yapılan araştırma ve incelemelerde görüldüğü gibi oruç, ne bâtıl bir itikat ve ne de lüzumsuz bir alışkanlıktır.
Tam tersi, sayısız psikolojik, sosyolojik ve tıbbi yarar ve hikmetlerle dolu ibadettir.
İnsan bir beden ve bir ruhtan meydana gelen bir varlıktır. Herhangi bir insanda, herhangi bir nedenle, varlığını meydana getiren bu iki unsurdan biri lehine ya da aleyhine denge bozulursa, şüphesiz bu durum insanda bir rahatsızlık yaratacaktır. Psikolojik açıdan incelendiğinde, orucun, insanda beden ve ruh dengesini sağladığı açıkça görülecektir.
Oruç, riya ve gösterişi olmayan bir ibadettir.
Allah’tan başka kimse, herhangi birinin oruçlu olup olmadığını bilemez.
Sadece Allah rızası için oruç tutan bir kimse, gizli ve açık her yerde Allah’tan korkmayı ve sakınmayı oruç vasıtasıyla öğrenir ve meleke kazanır.
Böyle bir duyguya sahip olan insan, vicdani bir rahatlık ve huzur içinde bulunur ve davranışlarını bu duygunun kontrolü altında ayarlar.
Ramazan ayı insanların kendilerini hesaba çekmeleri, hatalarını fark etmeleri ve günahlarından tövbe edip Allah’a dönmeleri için bir fırsattır.
Bu kadar feyizli ve bereketli bir ay ve ibadet yılda bir sefer geldiğine göre avucumuzun içinden kaçırmayalım.