10 Aralık, İnsan Hakları Günü... Bütün dünyada ve bizde...Birleşmiş Milletler’in “ İnsan Hakları Evrensel Bildirisi” nin kabul edilişinin 76’ ncı yıldönümü...
Dünya milletleri, dünya barış ve güvenliğini korumak için kendi aralarında sosyal, ekonomik, kültürel işbirliğini sağlamak amacıyla, teşkilâtlanma ve uluslararası sorunlara barışçı yollarla çözüm bulma isteği göstermişlerdi. Bu istek başlangıçta Cemiyet-i Akvam’ ı, yani Milletler Cemiyeti’ni doğrudan ortaya çıkarmıştı. Daha sonra da, günümüzdeki Birleşmiş Milletler Teşkilâtı doğdu.
Birleşmiş Milletler Teşkilâtı Genel Kurulu’nun 10 Aralık 1948’de, Paris’te yapılan oturumunda, çekimser kalan 5 sosyalist ülke ile Suudi Arabistan ve Güney Afrika Birliği dışındaki ülkelerin oylarıyla, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi kabul edildi.
Türkiye, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’ni 6 Nisan 1949 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla benimsedi. 27 Mayıs 1949 günü yürürlüğe giren bu karar gereğince, ‘İnsan Hakları Günü’ her yıl 10 Aralık günü kutlanmaya başladı.
İnsan Hakları Evrensel Bildirisi; yalnızca demokratik anayasalarda tanınan temel medenî ve siyasî hakları değil, ekonomik, toplumsal ve kültürel olarak nitelenen hakları da genel tanımlarla belirtmektedir.
İlk gurupta yaşama, özgürlük ve kişi güvenliği gibi hakların yanı sıra keyfi tutuklama, hapis ya da sürgünden korunma, bağımsızlık ve tarafsız mahkemelerde adil ve kamuyu açık biçimde yargılanma hakkı ile düşünce, vicdan, din, toplanma ve örgütlenme özgürlükleri yer almaktadır.
Bildirinin getirdiği yenilikler arasında, sosyal güvenlik hakkı, toplumun kültürel hayata katılma hakkı, çalışma hakkı, eğitim hakkı ile sanatın ve bilimin ürünlerinden yararlanma hakkı sayılabilir.
Aradan geçen bunca yılda dünya, bu evrensel bildiriyi can kulağıyla dinledi mi?
İnsan hakları güçlendi mi?
Şüphesiz uzun uzun tartışılacak bir konu bu...
Çoğu ülkelerde, bugün de insan hakları hiçe sayılıyor. Gerçi çoğu yerde durumun iyileştiği söyleniyor ama adaletsizlik, sömürü, haksızlık, ayrımcılık, baskı, hoşgörüsüzlük, gasp gibi olaylar dünyanın hemen her yerinde sürüp gidiyor.
Özgürlüğe dayanan demokrasi yolunda çoğu ülkelerin büyük atması şart...
Amerikalılar, insan hakları konusunda bize ders vermeye kalkıyorlar ama anlatılanlara göre, İç Amerika’daki bazı eyaletlerde yabancılar yaşayamıyor. Amerika’da hapishanelerde ve karakollarda geçen olaylar dizi ve filmlere bile konu oluyor. ABD’de polis dayağının feci örneklerini hemen her gün basın yayın organlarında görüyoruz.
Yine ABD, bir yandan bize ve başka devletlere sığınmacılar konusunda vaaz verirken, sırf kara derili oldukları için Haitili sığınmacılara kapılarını kapatıyor.
ABD’nin yaptıkları biter mi?
ABD’nin Irak’ı işgal etmesinin insan haklarıyla bir ilgisi var mı?
Ortadoğu’ da kan gövdeyi götürüyor. Bu bölgede insan haklarından söz etmek mümkün mü?
Bazı yabancı ülkelerde, pasaportunda Türk ismini gören polislerin nasıl arama yaptığını, sırf Türk olduğunuz için sizi nasıl küçük düşürmeye çalıştığını hiç yaşadınız mı?
Endonezya Ordusu Doğu Timorlular’ ı kesip biçiyor. Hindistan’da yüzyılların “Tast” düzeni de değişmedi; “ Dokunulmazlar “ denilen zavallı insanlar, hâlâ köle, hâlâ daha varlıklı sınıfların iğrendiği, nefret ettiği ve dışladığı vatandaşlar...
Avrupa’ da bazı ülkelerde, başta Türkler olmak üzere yabancılara karşı ürkütücü eylemler var ve bu giderek artıyor.
Arap ülkelerinin çoğunda insan hakları hak getire...
Dünyaya ahlâk dersi veren İskandinav ülkelerinde bile, konuk işçilere karşı yaygın bir nefret, en azından hoşgörüsüzlük var.
Küba’da, Çin’de, Kuzey Kore’de, Vietnam’da, Kamboçya’da ve birçok Afrika ülkesinde baskı rejimi sürüyor.
Ve tekrar hatırlayalım, 10 Aralık, İnsan Hakları Günü...
***
GÜNÜN SÖZÜ:
“Büyük cinayetler büyük cahiller tarafından işlenmiştir.” VOLTAİRE
Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun.
NE MUTLU TÜRK’ ÜM DİYENE!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ahmet Akyol
İnsan Hakları Günü
GÜNAYDIN Değerli Okurlar,
10 Aralık, İnsan Hakları Günü... Bütün dünyada ve bizde...Birleşmiş Milletler’in “ İnsan Hakları Evrensel Bildirisi” nin kabul edilişinin 76’ ncı yıldönümü...
Dünya milletleri, dünya barış ve güvenliğini korumak için kendi aralarında sosyal, ekonomik, kültürel işbirliğini sağlamak amacıyla, teşkilâtlanma ve uluslararası sorunlara barışçı yollarla çözüm bulma isteği göstermişlerdi. Bu istek başlangıçta Cemiyet-i Akvam’ ı, yani Milletler Cemiyeti’ni doğrudan ortaya çıkarmıştı. Daha sonra da, günümüzdeki Birleşmiş Milletler Teşkilâtı doğdu.
Birleşmiş Milletler Teşkilâtı Genel Kurulu’nun 10 Aralık 1948’de, Paris’te yapılan oturumunda, çekimser kalan 5 sosyalist ülke ile Suudi Arabistan ve Güney Afrika Birliği dışındaki ülkelerin oylarıyla, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi kabul edildi.
Türkiye, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’ni 6 Nisan 1949 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla benimsedi. 27 Mayıs 1949 günü yürürlüğe giren bu karar gereğince, ‘İnsan Hakları Günü’ her yıl 10 Aralık günü kutlanmaya başladı.
İnsan Hakları Evrensel Bildirisi; yalnızca demokratik anayasalarda tanınan temel medenî ve siyasî hakları değil, ekonomik, toplumsal ve kültürel olarak nitelenen hakları da genel tanımlarla belirtmektedir.
İlk gurupta yaşama, özgürlük ve kişi güvenliği gibi hakların yanı sıra keyfi tutuklama, hapis ya da sürgünden korunma, bağımsızlık ve tarafsız mahkemelerde adil ve kamuyu açık biçimde yargılanma hakkı ile düşünce, vicdan, din, toplanma ve örgütlenme özgürlükleri yer almaktadır.
Bildirinin getirdiği yenilikler arasında, sosyal güvenlik hakkı, toplumun kültürel hayata katılma hakkı, çalışma hakkı, eğitim hakkı ile sanatın ve bilimin ürünlerinden yararlanma hakkı sayılabilir.
Aradan geçen bunca yılda dünya, bu evrensel bildiriyi can kulağıyla dinledi mi?
İnsan hakları güçlendi mi?
Şüphesiz uzun uzun tartışılacak bir konu bu...
Çoğu ülkelerde, bugün de insan hakları hiçe sayılıyor. Gerçi çoğu yerde durumun iyileştiği söyleniyor ama adaletsizlik, sömürü, haksızlık, ayrımcılık, baskı, hoşgörüsüzlük, gasp gibi olaylar dünyanın hemen her yerinde sürüp gidiyor.
Özgürlüğe dayanan demokrasi yolunda çoğu ülkelerin büyük atması şart...
Amerikalılar, insan hakları konusunda bize ders vermeye kalkıyorlar ama anlatılanlara göre, İç Amerika’daki bazı eyaletlerde yabancılar yaşayamıyor. Amerika’da hapishanelerde ve karakollarda geçen olaylar dizi ve filmlere bile konu oluyor. ABD’de polis dayağının feci örneklerini hemen her gün basın yayın organlarında görüyoruz.
Yine ABD, bir yandan bize ve başka devletlere sığınmacılar konusunda vaaz verirken, sırf kara derili oldukları için Haitili sığınmacılara kapılarını kapatıyor.
ABD’nin yaptıkları biter mi?
ABD’nin Irak’ı işgal etmesinin insan haklarıyla bir ilgisi var mı?
Ortadoğu’ da kan gövdeyi götürüyor. Bu bölgede insan haklarından söz etmek mümkün mü?
Bazı yabancı ülkelerde, pasaportunda Türk ismini gören polislerin nasıl arama yaptığını, sırf Türk olduğunuz için sizi nasıl küçük düşürmeye çalıştığını hiç yaşadınız mı?
Endonezya Ordusu Doğu Timorlular’ ı kesip biçiyor. Hindistan’da yüzyılların “Tast” düzeni de değişmedi; “ Dokunulmazlar “ denilen zavallı insanlar, hâlâ köle, hâlâ daha varlıklı sınıfların iğrendiği, nefret ettiği ve dışladığı vatandaşlar...
Avrupa’ da bazı ülkelerde, başta Türkler olmak üzere yabancılara karşı ürkütücü eylemler var ve bu giderek artıyor.
Arap ülkelerinin çoğunda insan hakları hak getire...
Dünyaya ahlâk dersi veren İskandinav ülkelerinde bile, konuk işçilere karşı yaygın bir nefret, en azından hoşgörüsüzlük var.
Küba’da, Çin’de, Kuzey Kore’de, Vietnam’da, Kamboçya’da ve birçok Afrika ülkesinde baskı rejimi sürüyor.
Ve tekrar hatırlayalım, 10 Aralık, İnsan Hakları Günü...
***
GÜNÜN SÖZÜ:
“Büyük cinayetler büyük cahiller tarafından işlenmiştir.” VOLTAİRE
Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun.
NE MUTLU TÜRK’ ÜM DİYENE!