GÜNAYDIN Değerli Okurlar,

Bu gün, size çok farklı bir devlet başkanı portresi sunmaya çalışacağım.

Tanıtacağım devlet başkanı, Uruguay’ ın eski cumhurbaşkanlarından Jose Mujica…

Jose Mujika, Uruguay’ ın 40’ ıncı Devlet Başkanı’ ydı ve 1Mart 2010 – 1 Mart 2015 yılları arasında görev yapmıştı.

Mujika, İspanyol Bask kökenli bir baba, İtalya’ nın Ligurya bölgesinden göçmen gelen bir ailenin kızı olan annenin çocuğu olarak 1935 yılında dünyaya geldi.

Macera dolu bir gençlik serüveninden sonra, siyasete girdi;2005 yılından 2008 yılına kadar Hayvancılık, Tarım ve Balıkçılık Bakanı ve daha sonra Senatör olarak görev yaptı.

Hayvancılık, Tarım ve Balıkçılık Bakanlığı sırasında, Uruguay’ a neredeyse çağ atlattı.

Bakanlığı sırasında akılcı politikalarıyla Uruguay topraklarının yüzde 90’ nını tarım yapılabilir hale getirdi.

Uruguay, buğday, arpa, pirinç, mısır, yulaf deposu oldu.

Toplam canlı hayvan varlığını 45 milyona, ülkesindeki nüfusun 13 katına çıkardı.

Süt ürünleri sektörünü kat kat büyüttü.

Denizciliğe yatırım yaptı. Balıkçılık sektörü akıl almayacak şekilde büyüdü.

Tarım ve hayvancılık sayesinde, işsizliği azaldı, kişi başına düşen gelir arttı, köylerden kentlere olan göç durdu.

Kişi başına düşen geliri arttırdı, maaşları yükseltti, köyden kente göçü durdurdu...

Günümüzde Türkiye’ nin nüfusu Uruguay’ dan kat kat fazla ama biz Uruguay’ dan canlı hayvan ithal ediyoruz.

Jose Mujika, Geniş Cephe adayı olarak 2009 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandı ve 1 Mart 2010’ de Cumhurbaşkanı olarak göreve başladı.

Tespitlere göre, Tarım Bakanlığından Cumhurbaşkanlığına yükselen dünyada tek kişidir.

JoseMujika, cumhurbaşkanı seçilmeden önce, Montevideo eteklerinde, eşine ait bir çiftlikte yaşıyordu.

Çocuğu yoktu.

Çiftliğe ana yoldan ayrılan bir toprak yolla gidiliyordu.

Çiftlikte eşiyle birlikte tarlada çalışıyor, satılık krizantemler yetiştiriyorlardı.

Suyu bahçedeki kuyudan sağlıyor, yıkanan çamaşırları bahçede kurutuyorlardı.

Kaplumbağa tipi eski model Volkswagen arabası vardı ve bir de üç bacaklı bir köpeği…

Mujika, Cumhurbaşkanı olunca yaşamını hiç değiştirmedi.

Cumhurbaşkanı seçilmeden önce yaşadığı kulübemsi çiftlik evinden cumhurbaşkanlığı sarayına taşınmadı. Sarayda yaşamayı reddetti.

Sadece iki koruması vardı.

Şoför kullanmıyor, görevine kendi aracını kullanarak gidiyordu.

Cumhurbaşkanlığı maaşının yüzde 90’ nını yoksullara bağışlamıştı.

Jose Mujica, ateistti!

Son derece mütevazıydı.

Eski model otomobili, kişisel servet beyanının tamamını kapsıyordu.

Görevi sırasında makam uçağı hiç kullanmadı.

Tüketim çılgınlığına, israfa dayalı kapitalist yaşam tarzına karşıydı.

İhtiyacından fazla parayla, malla ilgilenmedi.

İhtiyacından fazlasını biriktirmeyip ihtiyacı olanlara verdi. (Halen Mujica ve eşi, bağışlarını yoksulların ve küçük girişimcilerin faydalanabileceği kurumlara yapıyor.)

Gösterişten, şatafattan, israftan uzak yaşadı. Ülkenin gelirini sadece ülke için kullandı!

Görevi sona erince aynı şekilde yaşamaya devam etti ve halen aynı şekilde yaşıyor.

Mujika;

"Ülkeleri yönetenler saraylarda yaşamamalı; sokaktaki halk gibi yaşamalı" diyordu.

"Parayı, malı mülkü seven siyasetle ilgilenmemeli; siyaset para kazanmak için değildir" diyordu.

Şahsen ben de tamamen aynı kanaatteyim; bana göre de, yönetim kadrolarına parada malda, gösterişte, şatafatta gözü olmayanlar gelmeli…

Ne yazık ki, bazı ülkelerde, örneğin bazı Afrika ülkelerinde, devlet başkanların yaşam tarzı Jose Mujica’ ya hiç uymuyor.

Sayın Jose Mujika, 30 Ekim 2015 tarihinde, CHP’li belediyelerin ev sahipliğinde düzenlenen etkinliklere katılmak üzere Türkiye’ ye geldi. 10 gün kaldı. İstanbul, İzmir ve Eskişehir’ de etkinlilerde konuşma yaptı, düşüncelerini aktardı.

“Azıcık şeyle mutlu olamayan, hiçbir şeyle mutlu olamaz. Hayatı espriyle yaşamak, üzüntüleri dahi gülümsemeyle karşılayabilmek önemlidir. Uyandığım her sabah ‘bugüne de şükürler olsun’ diyorum” sözleri Sayın Jose Mujika' y’ aittir.

Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun!

(Artık izine çıkma vakti geldi.)