Yalova Müftülüğü Din Hizmetleri Uzmanı Yusuf Gençtürk her geçen gün sanal alemde de yaygınlaşan kumar sitelerinin gençleri tehdit ettiğini ifade etti.
Haber Giriş Tarihi: 03.06.2021 09:31
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
yalovamiz.com
Gençtürk, gençlerin kumardan korunması gerektiğini dile getirdi.
Sanal alemde yaygınlaşan kumar gençleri de tehdit eder bir hale geldi. Kolay erişim sağlanan bahis siteleri vasıtası ile kumara alışan gençler ilerleyen süreçte iyiden iyiye kumara alışıyorlar. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Yalova Müftülüğü Din Hizmetleri Uzmanı Yusuf Gençtürk bu anlamda uyarılarda bulundu. Gençtürk açıklamasında, “İnsanın fıtratında kendini başkalarından daha zeki ve daha üstün olduğunu kabullendirme gayreti ve kendini diğer insanlara kabullendirme çabası Hz. Adem’in oğullarından bu yana süregelmiştir. Bununla birlikte insan acıdan, zahmetten kaçınıp kolay kazanmanın yollarını araya durmuş, diğer insanların zahmet çekerek elde ettikleri şeyleri zahmetsizce kazanmak ise, insana heyecan vermiş ve cazip gelmiştir.
İslam, insanın fikri olarak ayaklarını yere basmasını sağlamış ve hayata gerçekçi bakmasını istemiştir. Kur’an-ı Kerimde: ‘Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret olması hâli müstesna, mallarınızı, bâtıl (haksız ve haram yollar) ile aranızda (alıp vererek) yemeyin’ ve Hz. Peygamber (sav)’de: ‘Hiç kimse elinin emeğiyle kazandığından daha hayırlı bir rızık asla yememiştir. Allah'ın peygamberi Dâvûd (as) da kendi elinin emeğini yerdi’ buyurarak insanların başkalarının mallarını haksız yere yememelerini, bilakis çalışarak emek vererek, helal rızık kazanmalarını istemiştir.
Kumar, bu iki fikrin (Kendini kabul ettirme ve kolay kazanma) baskın olduğu duygularla başlanılan ve işin sonunda hem şahsi açıdan hem de maddi açıdan yıkımlara yol açan bir durumdur. Kumar bağımlılığını dipsiz bir kuyuya benzetebiliriz. Bu kuyuya atılan ilk adım ise: oynanan ilk oyunla başlar.
Kişi ilk önce zevkine oyun oynar. Sonra çayına, yemeğine derken kendini bir anda parasına oyun oynayanların arasında buluverir. Kazanınca kendine güveni gelir. Havasını atar. Kaybedince üzülür pişman olur. Bütün bağımlılıklarda olduğu gibi bir daha oynamamaya söz verir, fakat kurtuluşu biraz zor olur. Eline geçen ilk para onu tekrar kumar oynamaya yönlendirir. Çünkü durum artık kaybettiklerini kurtarma aşamasına gelmiştir. Fakat oynadığı her oyun onun kurtarması gereken miktarı katlanarak artırmaktadır ve onu bataklığın dibine doğru çekmektedir.
Günümüzde kumarın çok çeşitleri vardır. Artık kumar sadece kahvehanelerde oynanan ve yasak olan oyun olmaktan çıkmış internet ortamında ulaşılması çok kolay olan kumar siteleri boy göstermekte ve insanlar kumara yönlendirilmektedir. Bunun yanında piyangonun başına “milli” kelimesinin eklenmesi, futbol liglerimizin başına (sponsor oldukları için) kumar şirketlerinin isimlerinin getirilmesi, geleceğimiz olan çocuklarımız ve gençlerimizin bilinç altlarına kumarın normal bir şey olduğu izlenimini vermektedir. Yine kumar için hayvan dövüştürmek te büyük bir günahtır.
Peki, bu bağımlılığın kurtuluşu yok mudur? Elbette her derdin bir devası olduğu gibi kumar bağımlığının da bir çaresi vardır. Öncelikli olarak bilinmesi gereken şey, kumar bağımlılığı bir beyin hastalığıdır. Kişinin beyninde salgılanan dopomin miktarının dengesizleşmesidir. Bütün bağımlıların inkar ettiği gibi kumar bağımlısı da bağımlı olduğunu kabul etmez. Burada kişinin ailesi devreye girerek onu kırmadan rencide etmeden kumar bağımlısına; “bu işin bir tedavisi olduğunu söylüyorlar bir deneyelim mi?” gibi tatlı sözlerle onu tedaviye yönlendirmeleri gerekir.
Kumar topluma ve ailelere büyük zararlar verir. Esasen mükemmeliyetçi, iyi aile babası olan şahıslar kumar bağımlılığı sonucunda; yalan, şiddet, hırsızlık, içki, cinayet ve intihar gibi kötü durumlara düşmektedir. Kumar bağımlılığının en iyi tedavisi kumara hiç başlamamaktır. Fakat kumara başlanmışsa eve haciz gelmeden, aileler dağılmadan bir an evvel bağımlı kişi tedaviye yönlendirilmelidir. Bu konu da Yeşilay’ın 115 nolu danışma hattından, Yeşilay’ın alanında uzman görevlilerinden ve AMATEM’den yardım alınabilir. Rabbim bizi ve çoluk çocuğumuzu bütün kötü alışkanlıklardan muhafaza eylesin”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
“Kumar Gençleri Tehdit Ediyor”
Yalova Müftülüğü Din Hizmetleri Uzmanı Yusuf Gençtürk her geçen gün sanal alemde de yaygınlaşan kumar sitelerinin gençleri tehdit ettiğini ifade etti.
Gençtürk, gençlerin kumardan korunması gerektiğini dile getirdi.
Sanal alemde yaygınlaşan kumar gençleri de tehdit eder bir hale geldi. Kolay erişim sağlanan bahis siteleri vasıtası ile kumara alışan gençler ilerleyen süreçte iyiden iyiye kumara alışıyorlar. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Yalova Müftülüğü Din Hizmetleri Uzmanı Yusuf Gençtürk bu anlamda uyarılarda bulundu. Gençtürk açıklamasında, “İnsanın fıtratında kendini başkalarından daha zeki ve daha üstün olduğunu kabullendirme gayreti ve kendini diğer insanlara kabullendirme çabası Hz. Adem’in oğullarından bu yana süregelmiştir. Bununla birlikte insan acıdan, zahmetten kaçınıp kolay kazanmanın yollarını araya durmuş, diğer insanların zahmet çekerek elde ettikleri şeyleri zahmetsizce kazanmak ise, insana heyecan vermiş ve cazip gelmiştir.
İslam, insanın fikri olarak ayaklarını yere basmasını sağlamış ve hayata gerçekçi bakmasını istemiştir. Kur’an-ı Kerimde: ‘Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret olması hâli müstesna, mallarınızı, bâtıl (haksız ve haram yollar) ile aranızda (alıp vererek) yemeyin’ ve Hz. Peygamber (sav)’de: ‘Hiç kimse elinin emeğiyle kazandığından daha hayırlı bir rızık asla yememiştir. Allah'ın peygamberi Dâvûd (as) da kendi elinin emeğini yerdi’ buyurarak insanların başkalarının mallarını haksız yere yememelerini, bilakis çalışarak emek vererek, helal rızık kazanmalarını istemiştir.
Kumar, bu iki fikrin (Kendini kabul ettirme ve kolay kazanma) baskın olduğu duygularla başlanılan ve işin sonunda hem şahsi açıdan hem de maddi açıdan yıkımlara yol açan bir durumdur. Kumar bağımlılığını dipsiz bir kuyuya benzetebiliriz. Bu kuyuya atılan ilk adım ise: oynanan ilk oyunla başlar.
Kişi ilk önce zevkine oyun oynar. Sonra çayına, yemeğine derken kendini bir anda parasına oyun oynayanların arasında buluverir. Kazanınca kendine güveni gelir. Havasını atar. Kaybedince üzülür pişman olur. Bütün bağımlılıklarda olduğu gibi bir daha oynamamaya söz verir, fakat kurtuluşu biraz zor olur. Eline geçen ilk para onu tekrar kumar oynamaya yönlendirir. Çünkü durum artık kaybettiklerini kurtarma aşamasına gelmiştir. Fakat oynadığı her oyun onun kurtarması gereken miktarı katlanarak artırmaktadır ve onu bataklığın dibine doğru çekmektedir.
Günümüzde kumarın çok çeşitleri vardır. Artık kumar sadece kahvehanelerde oynanan ve yasak olan oyun olmaktan çıkmış internet ortamında ulaşılması çok kolay olan kumar siteleri boy göstermekte ve insanlar kumara yönlendirilmektedir. Bunun yanında piyangonun başına “milli” kelimesinin eklenmesi, futbol liglerimizin başına (sponsor oldukları için) kumar şirketlerinin isimlerinin getirilmesi, geleceğimiz olan çocuklarımız ve gençlerimizin bilinç altlarına kumarın normal bir şey olduğu izlenimini vermektedir. Yine kumar için hayvan dövüştürmek te büyük bir günahtır.
Peki, bu bağımlılığın kurtuluşu yok mudur? Elbette her derdin bir devası olduğu gibi kumar bağımlığının da bir çaresi vardır. Öncelikli olarak bilinmesi gereken şey, kumar bağımlılığı bir beyin hastalığıdır. Kişinin beyninde salgılanan dopomin miktarının dengesizleşmesidir. Bütün bağımlıların inkar ettiği gibi kumar bağımlısı da bağımlı olduğunu kabul etmez. Burada kişinin ailesi devreye girerek onu kırmadan rencide etmeden kumar bağımlısına; “bu işin bir tedavisi olduğunu söylüyorlar bir deneyelim mi?” gibi tatlı sözlerle onu tedaviye yönlendirmeleri gerekir.
Kumar topluma ve ailelere büyük zararlar verir. Esasen mükemmeliyetçi, iyi aile babası olan şahıslar kumar bağımlılığı sonucunda; yalan, şiddet, hırsızlık, içki, cinayet ve intihar gibi kötü durumlara düşmektedir. Kumar bağımlılığının en iyi tedavisi kumara hiç başlamamaktır. Fakat kumara başlanmışsa eve haciz gelmeden, aileler dağılmadan bir an evvel bağımlı kişi tedaviye yönlendirilmelidir. Bu konu da Yeşilay’ın 115 nolu danışma hattından, Yeşilay’ın alanında uzman görevlilerinden ve AMATEM’den yardım alınabilir. Rabbim bizi ve çoluk çocuğumuzu bütün kötü alışkanlıklardan muhafaza eylesin”
En Çok Okunan Haberler