SHP İl Başkanı Cengiz Koçal sol seçmene çağrıda bulunarak güç birliği konusunda duyarlılık ve sorumluluk taşımaya davet etti.
Haber Giriş Tarihi: 28.03.2007 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
yalovamiz.com
SHP İl Başkanı Cengiz Koçal sol seçmene çağrıda bulunarak güç birliği konusunda duyarlılık ve sorumluluk taşımaya davet etti.
Koçal yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi; “Ülkemizde yaşanmakta olan bunca olumsuzluklara rağmen, insanımızın politikacılardan ümidini kesercesine hareketsiz ve duyarsız kalmasını tenkit etmek bir şey kazandırmıyor. Esas olan bu duyarsızlığın nedenlerine inerek, bu gerçeği iyi irdelemek ve ona uygun çözümler bulmaktır.
1950’li yıllardan bu yana has bel kader Türkiye’deki politik hareketleri izlemeye çalışan bir kişi olarak, günümüzdeki kadar toplumun bu denli duyarsızlığına şahit olmadım. Bana göre bu duyarsızlığın temel nedeni, istisnaları saymaz isek;
1- İktidara gelen ekiplerin amacı toplum menfaatlerini ön planda tutmak yerine, günü kurtarmak, vatandaşın hoşuna gidecek eylemlerde bulunarak, bir sonraki seçimde tekrar iktidar hesapları yapmak olan politikacılara vatandaşın inancı azalıyor.
2- Seçilen kişilerin seçildikten sonra, topluma bir şey vermek yerine, elde ettikleri güce dayanarak, kişisel kaprislerine ve menfaatlerine imkân tanımak sureti ile bir şeyler almak hesapları içinde olmaları, yani o makamlara layık olmamalarında yatıyor.
3- Ekonomik bağımsızlığın kazanamamış milyonlarca insanımızın, bu sıkıntılar içinde ileriye yönelik politika üretenlere karşı haklı olarak, duyarsız kalması, onlardan günlük zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak politikalar beklemesi. Bu duyarsızlığa daha bir çok neden eklenebilinir.
Durum bu olunca; vatandaşımız da büyük ümitlerle oy verdiği siyasi partilerden soğuyarak müteakip seçimlerde başka partilere yönleniyor. Seçmen esasında doğru da yapıyor. Ancak siyasi arenada rol kesen, lafazanlık yapan, fazla bir beceri ve birikimi olmayan kişilerin bol miktarda olması ve gerçekten değer olan birikimli kişilerin bu siyaset cambazları ile baş edememesi, yine bu yeteneksiz insanların seçilmesine sebep oluyor. Bu kısır döngü devam edip gidiyor.
Bu yıl seçimler olacak. Sağda ve solda bu dağınıklık ve sen-ben kavgası devam ederse, bir beş yıl daha Türkiye kaybedecektir. Ama bu kaybedişin faturası evvelkilerden çok daha fazla olacağı da bir gerçek. Dünyadaki siyasi, ekonomik ve sosyal olaylar kritik bir coğrafyada bulunan ülkemiz için son derece zor günlerin habercisi olarak görünüyor.
Bu zor ortamda ve zor coğrafyada AKP’nin bu ülkeyi bir beş yıl daha yönetmesi demek, telafisi çok zor olan bir konuma sürüklenmemiz anlamına gelir.
İşte bundan dolayı gerek merkez sağda ve gerekse merkez solda, adına ittifak deyin, güç birliği deyin, ne derseniz deyin, ilkelerde birleşerek, sen – ben kavgası yapmadan ittifaklar kurarak, seçime gitmeleri gerekir. Bu kaçınılmaz bir gerçektir. Sağ adına bir şey söyleyemem, ancak merkez soldaki sosyal demokratların, demokratik solcuların, demokratik sosyalistlerin muhakkak şahsi beklentilerini bir tarafa bırakarak, müşterek hareket etmelerinde, yalnız mensubu oldukları siyasi partilerin menfaati açısından değil, daha önemlisi, ülke menfaatini de dikkate alarak hareket etmek mecburiyetindeler.
Son günlerdeki bazı sol siyasi parti sözcülerinin bu konudaki girişim ve söylemleri beni ciddi bir şekilde umutlandırmaktadır. Aklın yolu da birdir. Sol yelpazedeki partilerden CHP’nin geçmişte yapmış olduğu hatayı(“partilerinizi kapatıp bize iltihak edin” söylemi) bu aşamada da tekrarlamaması dileği ile, bütün sol kesimin bu ortak harekete katılmalarını ve sol seçmenlerin de üst düzeydeki parti yöneticilerini bu bağlamda ikaz etmelerini diliyor ve temenni ediyorum.
Bütün siyaset bilimcilerin ve kamuoyu araştırmacıların da kabul ettiği bir gerçek var. O da şu; böyle bir gelişmede merkez soldaki ittifak, merkez sağdaki ittifak, MHP, AKP, CHP parlamentoda temsil edileceklerdir. Yine yorumcuların ifadesine göre soldaki güç birliğine CHP’nin de katılması halinde, bu güçlü sol ittifakın yalnız başına iktidarı dahi söz konusu olmakta. Bütün sol seçmenin bu bilinçle hareket edeceğini umar, tüm vatandaşlarımızın bu oluşumu desteklemelerini dilerim.“
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Koçal’dan Sol Duyu Çağrısı!
SHP İl Başkanı Cengiz Koçal sol seçmene çağrıda bulunarak güç birliği konusunda duyarlılık ve sorumluluk taşımaya davet etti.
SHP İl Başkanı Cengiz Koçal sol seçmene çağrıda bulunarak güç birliği konusunda duyarlılık ve sorumluluk taşımaya davet etti.
Koçal yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi; “Ülkemizde yaşanmakta olan bunca olumsuzluklara rağmen, insanımızın politikacılardan ümidini kesercesine hareketsiz ve duyarsız kalmasını tenkit etmek bir şey kazandırmıyor. Esas olan bu duyarsızlığın nedenlerine inerek, bu gerçeği iyi irdelemek ve ona uygun çözümler bulmaktır.
1950’li yıllardan bu yana has bel kader Türkiye’deki politik hareketleri izlemeye çalışan bir kişi olarak, günümüzdeki kadar toplumun bu denli duyarsızlığına şahit olmadım. Bana göre bu duyarsızlığın temel nedeni, istisnaları saymaz isek;
1- İktidara gelen ekiplerin amacı toplum menfaatlerini ön planda tutmak yerine, günü kurtarmak, vatandaşın hoşuna gidecek eylemlerde bulunarak, bir sonraki seçimde tekrar iktidar hesapları yapmak olan politikacılara vatandaşın inancı azalıyor.
2- Seçilen kişilerin seçildikten sonra, topluma bir şey vermek yerine, elde ettikleri güce dayanarak, kişisel kaprislerine ve menfaatlerine imkân tanımak sureti ile bir şeyler almak hesapları içinde olmaları, yani o makamlara layık olmamalarında yatıyor.
3- Ekonomik bağımsızlığın kazanamamış milyonlarca insanımızın, bu sıkıntılar içinde ileriye yönelik politika üretenlere karşı haklı olarak, duyarsız kalması, onlardan günlük zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak politikalar beklemesi. Bu duyarsızlığa daha bir çok neden eklenebilinir.
Durum bu olunca; vatandaşımız da büyük ümitlerle oy verdiği siyasi partilerden soğuyarak müteakip seçimlerde başka partilere yönleniyor. Seçmen esasında doğru da yapıyor. Ancak siyasi arenada rol kesen, lafazanlık yapan, fazla bir beceri ve birikimi olmayan kişilerin bol miktarda olması ve gerçekten değer olan birikimli kişilerin bu siyaset cambazları ile baş edememesi, yine bu yeteneksiz insanların seçilmesine sebep oluyor. Bu kısır döngü devam edip gidiyor.
Bu yıl seçimler olacak. Sağda ve solda bu dağınıklık ve sen-ben kavgası devam ederse, bir beş yıl daha Türkiye kaybedecektir. Ama bu kaybedişin faturası evvelkilerden çok daha fazla olacağı da bir gerçek. Dünyadaki siyasi, ekonomik ve sosyal olaylar kritik bir coğrafyada bulunan ülkemiz için son derece zor günlerin habercisi olarak görünüyor.
Bu zor ortamda ve zor coğrafyada AKP’nin bu ülkeyi bir beş yıl daha yönetmesi demek, telafisi çok zor olan bir konuma sürüklenmemiz anlamına gelir.
İşte bundan dolayı gerek merkez sağda ve gerekse merkez solda, adına ittifak deyin, güç birliği deyin, ne derseniz deyin, ilkelerde birleşerek, sen – ben kavgası yapmadan ittifaklar kurarak, seçime gitmeleri gerekir. Bu kaçınılmaz bir gerçektir.
Sağ adına bir şey söyleyemem, ancak merkez soldaki sosyal demokratların, demokratik solcuların, demokratik sosyalistlerin muhakkak şahsi beklentilerini bir tarafa bırakarak, müşterek hareket etmelerinde, yalnız mensubu oldukları siyasi partilerin menfaati açısından değil, daha önemlisi, ülke menfaatini de dikkate alarak hareket etmek mecburiyetindeler.
Son günlerdeki bazı sol siyasi parti sözcülerinin bu konudaki girişim ve söylemleri beni ciddi bir şekilde umutlandırmaktadır. Aklın yolu da birdir. Sol yelpazedeki partilerden CHP’nin geçmişte yapmış olduğu hatayı(“partilerinizi kapatıp bize iltihak edin” söylemi) bu aşamada da tekrarlamaması dileği ile, bütün sol kesimin bu ortak harekete katılmalarını ve sol seçmenlerin de üst düzeydeki parti yöneticilerini bu bağlamda ikaz etmelerini diliyor ve temenni ediyorum.
Bütün siyaset bilimcilerin ve kamuoyu araştırmacıların da kabul ettiği bir gerçek var. O da şu; böyle bir gelişmede merkez soldaki ittifak, merkez sağdaki ittifak, MHP, AKP, CHP parlamentoda temsil edileceklerdir. Yine yorumcuların ifadesine göre soldaki güç birliğine CHP’nin de katılması halinde, bu güçlü sol ittifakın yalnız başına iktidarı dahi söz konusu olmakta. Bütün sol seçmenin bu bilinçle hareket edeceğini umar, tüm vatandaşlarımızın bu oluşumu desteklemelerini dilerim.“
En Çok Okunan Haberler