Osmanlı Devleti’nin Yalova’da 1302 Yılında Kurulduğu İddiası

Yalova Üniversitesi ve Bilkent Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği sempozyuma her iki üniversitenin rektörü Prof. Dr. Niyazi Eruslu ve Prof. Dr. Ali Doğramacı’nın yanı sıra Enerji ve Tabi Kaynaklar Eski Bakanı Recai Kutan, Yalova Valisi Mehmet Ersoy, Belediye Başkanı Yakup Koçal, 25 üniversitenin rektör ve akademisyenleri katıldı.

Termal’de bulunan Thermallium Wellness Park Hotel’deki sempozyumda daha önce 1993 yılında yayınladığı tebliği bir kez daha tekrarlayan Bilkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Halil İnalcık, Osmanlı Beyliği’nin devlet statüsünü 1302 yılında Yalova’da Bizans’a karşı yaptığı Bafeus (Koyunhisar) Savaşı’yla kazandığını söyledi.

Davetlilere bir sunum yapan Prof. Dr. İnalcık, 70 senedir belgeler arasında büyük tarihin gerçeklerini dünyada tanıtmak için uğraştığını, birçok ilmi toplantılara katıldığını belirterek “Beni en çok heyecanlandıran, bütün gayretlerimizin mükâfatı olan bu muhteşem toplantıdır” dedi.

Türk devletlerinde hanedanın kurulması için hutbe okunması ve sikke bastırılması gerektiğini anımsatan Prof. Dr. İnalcık, “Osmanlı, Karacahisar’da payitahtını kurduğu zaman çoğunluğu Müslüman olan halk, bir kadı tayin edilmesini ve hutbe okutulmasını istemişti. Bunun üzerine camilerde hutbe okutulup kadı tayin edildi. Bunun olduğu tarihi, tarihçiler iki asır sonra 1299 olarak kabul etmişlerdir ve öyle süregelmiştir. Bu zamanlarda sikke basımı da söz konusu değildir. Ancak bunların çoğu hurafeden ibarettir” dedi.

Osmanlı’nın Oğuz’ların Kayı boyundan geldiği konusunun da hurafeden ibaret olduğunu savunan İnalcık, “Türk ananelerinde hakanlığı namzet olanlardan birisinin zafer kazanması gerekiyor. Bu tanrının ona bir kut (hanlık) vermesi şeklinde tasvir edilir” diye konuştu.

Halil İnalcık, konuşmasına şu şekilde devam etti: “O halde araştırmalarımızda bu konuları ön plana çıkartacağız. Osman Gazi sınırda kendi dönemindeki Alp’lerle mücadele ediyor. Burada tarihçi hangi eseriyle öteki Alpleri gölgede bıraktığına bakmalı. İşte bu hadise Koyunhisar, Bafeus Savaşı’yla gerçekleşmiştir. Yani kendisinden sonra oğlunun hiç itirazsız beylik tahtına oturması, yani hanedanın kurulmuş olması tarihçinin tespit edeceği en önemli şeydir. Orta çağda hanedan demek devlet demektir. İşte bunu temin eden Osmanlı’nın büyük Bafeus Zaferi’dir”

Bafeus Savaşı’nın Bizans kuvvetleriyle Osman Gazi komutasındaki Türkmenlerden oluşan bir ordu arasında geçtiğini söyleyen İnalcık’ın bu tarihin Bizans kaynaklarında da geçtiğini belirtti. Osman Gazi’nin çağdaşı Bizanslı tarihçi Pachimeres’in tarihinde de Osman Gazi’nin ‘Atmanes’ olarak yazıldığını belirten İnalcık, sözlerini şöyle noktaladı:
“Bu çok önemli savaş hakkında Türk kaynaklarında hemen hiçbir şey yok. Bu savaşın neticesinde Osman’ın şöhreti yayılmıştır. Her taraftan onun emri altına Türkler gelmeye başladılar. Demek ki bir ordu sahibidir. Demek ki bu zafer Türk ananesine göre kut sahibi hanedan sahibi olduğu zaferdir. Kendisinden sonra Orhan hiç itirazsız tahta geçmiştir. İşte bu sebeple bu tarihte bir hanedan olarak kurulduğunu söylüyorum. Osman’ın sultan olması bahsi konusu değildir. Bu zamana kadar 1299 olarak kabul ettik. Şimdi bu nereden çıktı diyorlar. Ben delillerimle, kaynaklarımla ispat ediyorum. lütfen okuyun”

Sempozyumda ayrıca Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Niyazi Eruslu da konuşarak Yalova’nın tarihte sadece kuruluş yeri olarak değil ilk gümüş sikkenin basıldığı ve ilk matbaanın geldiği yer olarak da önemli olduğunu söyledi. Eruslu, bu konularda da çalışmalar yapacaklarını dile getirdi.

Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı ise konuşmasında lisede Osmanlı Tarihi kitabını göstererek “İçinde kuruluş tarihi olarak Osman Bey’in 1299’da bağımsızlığını ilan ettiği yazıyor. Ancak artık yeni bulgular var ve bu kez Yalova’da bilimsel bir deprem yaşanıyor. Bu tarihi bir andır kendi başına” dedi.

Sempozyumda YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek, Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal ve Yalova Valisi Mehmet Ersoy da birer konuşma yaptı.

Halil İnalcık’a Yalova Valisi Mehmet Ersoy, Yalovalı ebru sanatçısı Suna Koçal’ın yaptığı minyatürü armağan ederken Yalova Üniversitesi Rektörü Eruslu da İnalcık’a 16. Şeref doktorasını vererek cübbe giydirdi.

Yalova Belediye Başkanı Koçal da İnalcık’a fahri hemşerilik beratı takdim etti.
Sempozyum, gün boyunca yapılan oturumlarla ve çeşitli akademisyenlerin sunumlarıyla devam ediyor.