Depremin ardından geçen 12 yılın süreci değerlendiren İnşaat Mühendisleri Odası Yalova Temsilciliği Başkanı Mahmut Renkler, “Merkezin fiziki yapısına bakarsak depreme hazırlık bir il durumunda gözükmüyoruz” dedi.
Haber Giriş Tarihi: 16.08.2011 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
yalovamiz.com
İnşaat Mühendisleri Odası Yalova Temsilciliği Başkanı Mahmut Renkler, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin12. Yılını değerlendirdi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Renkler, olası bir depreme Yalova merkezin fiziki olarak hazır olmadığını savundu. Renkler, “Merkezin fiziki yapısına bakarsak depreme hazırlık bir il durumunda gözükmüyoruz. Şu anda Şehit Ömer Faydalı Caddesi ve İstanbul Caddesi arasındaki yapılaşma çarpık. Bu arada sokaklar 5 metrelik. Depremde bir göçükte o sokağa müdahale şansı yok. Ara sokaklara itfaiyenin girmesi mümkün değil” dedi. 1999 öncesi ve sonrasındaki inşaat sektörünü değerlendiren Renkler, şöyle konuştu: “1999 öncesi ve sonrasındaki binalara bakacak olursak karılaştırılamayacak boyutta. Fakat müteahhidin zihniyeti değişti mi, hayır. Müteahhit mühendisin iyisini aramıyor. Ucuz olan mühendisi arıyor. Bunu aradığına göre imalatta da bir takım ucuza yönelme niyeti vardır. Müttehitlerin hala teknik olarak uygulamaya baktığında malzeme ve mühendise bir takım kurnazlıklarla binayı maliyetlerini daha aza indirmeye çalışıyorlar.” Depremin Yalova ile anıldığına değinen Renkler, “Veli Göçer isminin çok kullanılmasına da karşıyım. Depremin olduğu yıldan akılda Bakan olarak Yaşar Okuyan’ın ismi kaldı. Deprem dönemi dendiğinde Veli Göçer’den başka müteahhit akla gelmiyor. Depremde diğer illerin yıkım oranı daha fazla ama buralardan bir tane müteahhit ismi söyleyemiyoruz. Kötü imaj Yalova’nın üzerine itilmiş durumunda. Yalova depremi olarak anılıyor sanki başka yerde olmamış gibi.” Yalova’daki yapılar hakkında da değerlendirmede bulunan Renkler, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “1999 depreminden sonra Yalova’da yapılan yapılar alınlarının akıyla olası bir depremden çıkarlar. Tabi ki çok büyük hainlik yapılmadıysa binalara. Diğerleri hakkında bir şey diyemeyiz. Depremden hemen sonra yapılan binalarının durumu ile ilgili tespit çalışmasının doğru olduğunu söyleyemem. O dönemde öyle uygulamalar yapıldı ki inanamazsınız. Eleman eksikliği var. Bir afet yaşanmış, bir kargaşa var. O dönemde atıyorum; ziraat mühendisi dahi bakanlık tarafından burada görevlendirildi. Burada inşaat kontrollerine çıktılar. Orada binanın rengi dahi vatandaşı etkiledi. Güzel renkli binaya hafif, rengi soluk binaya ise orta hasarlı denildi. Binanın renginden dahi değerlendirme yapıldı. Ama daha sonradan yapılan tamiratlar ilk günler itibariyle biraz yalap şalap oldu. Daha sonra Bakanlığın denetiminde yapılan birçoğu belirli kıstaslara göre yapıldı. 17 Ağustos’ta alınların akıyla çıkmış binaların ne yapacağını bilemiyoruz. Bu binalara yorulmuş bina da diyoruz. Ama dediğim gibi tamir olmuş binaları yetirince düzgün tamir görmüşse eskisinden iyidir.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
“Depreme Hazır Bir İl Gibi Gözükmüyoruz”
Depremin ardından geçen 12 yılın süreci değerlendiren İnşaat Mühendisleri Odası Yalova Temsilciliği Başkanı Mahmut Renkler, “Merkezin fiziki yapısına bakarsak depreme hazırlık bir il durumunda gözükmüyoruz” dedi.
İnşaat Mühendisleri Odası Yalova Temsilciliği Başkanı Mahmut Renkler, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin12. Yılını değerlendirdi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Renkler, olası bir depreme Yalova merkezin fiziki olarak hazır olmadığını savundu. Renkler, “Merkezin fiziki yapısına bakarsak depreme hazırlık bir il durumunda gözükmüyoruz. Şu anda Şehit Ömer Faydalı Caddesi ve İstanbul Caddesi arasındaki yapılaşma çarpık. Bu arada sokaklar 5 metrelik. Depremde bir göçükte o sokağa müdahale şansı yok. Ara sokaklara itfaiyenin girmesi mümkün değil” dedi.
1999 öncesi ve sonrasındaki inşaat sektörünü değerlendiren Renkler, şöyle konuştu:
“1999 öncesi ve sonrasındaki binalara bakacak olursak karılaştırılamayacak boyutta. Fakat müteahhidin zihniyeti değişti mi, hayır. Müteahhit mühendisin iyisini aramıyor. Ucuz olan mühendisi arıyor. Bunu aradığına göre imalatta da bir takım ucuza yönelme niyeti vardır. Müttehitlerin hala teknik olarak uygulamaya baktığında malzeme ve mühendise bir takım kurnazlıklarla binayı maliyetlerini daha aza indirmeye çalışıyorlar.”
Depremin Yalova ile anıldığına değinen Renkler, “Veli Göçer isminin çok kullanılmasına da karşıyım. Depremin olduğu yıldan akılda Bakan olarak Yaşar Okuyan’ın ismi kaldı. Deprem dönemi dendiğinde Veli Göçer’den başka müteahhit akla gelmiyor. Depremde diğer illerin yıkım oranı daha fazla ama buralardan bir tane müteahhit ismi söyleyemiyoruz. Kötü imaj Yalova’nın üzerine itilmiş durumunda. Yalova depremi olarak anılıyor sanki başka yerde olmamış gibi.”
Yalova’daki yapılar hakkında da değerlendirmede bulunan Renkler, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“1999 depreminden sonra Yalova’da yapılan yapılar alınlarının akıyla olası bir depremden çıkarlar. Tabi ki çok büyük hainlik yapılmadıysa binalara. Diğerleri hakkında bir şey diyemeyiz. Depremden hemen sonra yapılan binalarının durumu ile ilgili tespit çalışmasının doğru olduğunu söyleyemem. O dönemde öyle uygulamalar yapıldı ki inanamazsınız. Eleman eksikliği var. Bir afet yaşanmış, bir kargaşa var. O dönemde atıyorum; ziraat mühendisi dahi bakanlık tarafından burada görevlendirildi. Burada inşaat kontrollerine çıktılar. Orada binanın rengi dahi vatandaşı etkiledi. Güzel renkli binaya hafif, rengi soluk binaya ise orta hasarlı denildi. Binanın renginden dahi değerlendirme yapıldı. Ama daha sonradan yapılan tamiratlar ilk günler itibariyle biraz yalap şalap oldu. Daha sonra Bakanlığın denetiminde yapılan birçoğu belirli kıstaslara göre yapıldı. 17 Ağustos’ta alınların akıyla çıkmış binaların ne yapacağını bilemiyoruz. Bu binalara yorulmuş bina da diyoruz. Ama dediğim gibi tamir olmuş binaları yetirince düzgün tamir görmüşse eskisinden iyidir.”
En Çok Okunan Haberler