Yalova Kivi Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Tunalı 1950-1980 yılları arasında yaygın olarak üretilen elmanın yerini Kivi'ye bıraktığını ve Yalova'nın adının artık Kivi ile anılmaya başlandığını söyledi.
Yalova'da, 1980'li yılların sonuna kadar meyve üreticilerinin pek çoğunun geçimini sağladığı elmanın yerini alan kivi, hem fazla hastalık görülmemesi hem de maddi getirisiyle çiftçileri memnun ediyor.Yalova Kivi Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Tunalı, yaptığı açıklamada, 1950'li yıllardan sonra Yalova'nın elmasıyla anıldığını söyledi. İl genelinde önceleri elma üretiminin yaygın olduğunu belirten Tunalı, "Yalova elması çok meşhurdu ama yavaş yavaş 1980'li yılların sonuna gelindiğinde kivi fidanları dikilmeye başlandı. Coğrafi konum olarak 40'ıncı paralelde bulunmamızdan dolayı bu ürün burada tuttu ve yaklaşık 26 yıldır da üretiliyor" dedi.Tunalı, üreticinin bahçede elmanın kilogramını 1 liradan, kivinin kilogramını ise 2,5 liradan sattığını dile getirdi. Elmanın bakımının daha zor olduğunu vurgulayan Tunalı, şöyle devam etti:"Elma daha yüksek yerlerde yapılması gereken geçiş bölgelerinde yapılması gereken bir meyve. Yalova'da çok fazla hastalıkla mücadelesi var. Zaman zaman 16 ilaçlamaya kadar gidiyor. Bunu yapmak da zor, maliyetli bir iş. Elma yetiştiriciliği neredeyse 1 lira maliyete geliyor ve çiftçi bundan bir şey kazanamıyor. Kivi üretimine girenler ise para kazanmaya başladı çünkü kivinin fazla hastalığı yok. Onun için Yalova'da artık elma yerine kivi üretimi yapılıyor. Türkiye'de bu sene yaklaşık 32 bin ton kivi rekoltesi, bunun 20 bin tonunun da Yalova'dan karşılanması bekleniyor. Yalova kivisi artık piyasada tadı ve iriliğiyle nam yaptı. Türkiye'deki en iyi kivi Yalova bölgesinde yetişiyor. Bir kivi piyasada ortalama 90 gram ila 110 gram gelirken, Yalova'da ise 130 ila 150 gram geliyor."
"Kividen çok memnunuz"Kivi üreticisi İsmail Fidan da elmadan para kazanamadıkları için kiviye yöneldiklerini belirtti.İç kurdu ve kara leke mücadelesi gibi çok sayıda ilaçlama yaptıkları için elmanın girdi maliyetlerinin kiviye göre daha fazla olduğunu anlatan Fidan, "1980'li yıllarda elmanın yeterince gelir getirmemesi dolayısıyla araştırmalara başladık. Tabii o zaman manav tezgahlarında kivi yeni çıkmaya başlamıştı. Fiyatları yüksekti, taneyle satılıyordu. Araştırdık, baktık ki burada da üretilebiliyor. Böylece üretime başladık. Şu anda da kividen çok memnunuz" diye konuştu.