Eşi Z.U’yu dövüp, evli çiftlerle ilişkiye zorlamak ve 12 yaşındaki kızı M.Ü’ye cinsel istismarda bulunmak suçundan tutuklanan E.U’nun Yalova Adliyesinde süren davasının karar duruşmasında mahkeme E.U’ya çocuğuna cinsel istismarda bulunmak suçundan 27 yıl 13 ay hapis cezasına çarptırdı.
Kocaeli ilinde yaşayan 46 yaşındaki Z.U., 20 yaşında evlendi. Evlendikten kısa süre sonra eşi E.U.’dan şiddet görmeye başladı. Sadece kendisi değil, 4 çocuğu da defalarca ağır şiddete maruz kaldı. Bununla da kalmayan E.U eşi Z.U’yu, “Swinger” denilen evli çiftlerle cinsel ilişkiye zorladı. E.U’nun 12 yaşındaki kızı M.Ü’ye cinsel istismarda bulunması sonrasında Z.U kocası hakkında suç duyurusunda bulundu. Sanık E.U mahkeme tarafından tutuklanarak Bandırma Cezaevine gönderildi.
Dava güvenlik gerekçesi ile Yalova’da görüşülmeye devam etti. Davanın karar duruşması çocuğun korunması adına basına kapalı olarak gerçekleştirildi. E. U davaya Segbis sistemi ile tutklu bulunduğu Bandırma Cezaevinden telekonferansla katıldı. Dava sonrasında mahkeme sanık E.U’ya çocuğuna cinsel istismarda bulunmak suçundan 27 yıl 13 ay hapis cezası verdi. Kadınlar da davaya destek verdi
Dava öncesinde ise Kadın Meclisleri ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ile Mor Dayanışma üyesi kadınlar Yalova Adliyesi’nde bir araya gelerek bir basın açıklamasında bulundular. İdam talebinde de bulunan kadınlar, “Bugün Kadın meclisleri olarak Yalova Adliyesi’nde henüz 11 yaşındayken babası tarafından istismara uğrayan M.U ve yıllarca eşi tarafından şiddet görmüş, cinsel saldırıya uğramış Z.Ü için adalet istiyoruz. Anneyle olan davasından tutuksuz, çocuğu ile olan davadan tutuklu yargılanan sanık baba E.Ü’nun tutukluluğuna devam edilmesine karar verilmesini, devletin koruma görevini yerine getirmesini talep ediyoruz. Adaletin yerini bulması için sanık babanın gerekli cezayı almasını istiyoruz. Çocuklar ve kadınlar için adalet sağlanmalıdır. Ceza davası çocuğun yaşadığı travmayı ağırlaştırmamalıdır. Etkin makul ve caydırıcı bir cezalandırma sağlanmalıdır. Çocuklar aileleri ve tanıkları yıldırma, kısas ve çifte mahrumiyetten korunmalıdır. İdam ve hadım çözüm değildir. İstismarı durdurmak baştan sona bütünlüklü bir süreçtir. Tüm bu hizmetler çocuğun yüksek yararı gözetilerek ve çocuk örselenmeden planlanmalıdır. Çocuk istismarının önlenmesi, çocukların yüzünün gülmesi için çocuk koruma kanunun ve Lanzarete Sözleşmesi tam ve etkin uygulansın” dediler.