Bu muharebenin kazanılmasında en büyük etken, Mustafa Kemal Paşa gibi çelik iradeli, dahi bir asker;
Fevzi (ÇAKMAK) ve İsmet (İNÖNÜ) gibi savaş alanlarında büyük birliklerin yönetim ve sevkinde yetişmiş komutanlar;
cesur ve yetenekli Kolordu ve Tümen Komutanları ile ölümü hiçe sayan gözü pek ve fedakâr subaylar ve nihayet ordunun asıl kitlesini oluşturan Türk Milleti’dir.
Türk Milleti, bu muharebede Başkomutanı’ nın isteklerini fazlası ile yerine getirmiş; yaşlısı, genci, kadını, çocuğu ile her şeyini feda etmişti.
Bu fedakârlığın sağladığı üstün moral gücü, Yunan ordusunun saldırı yeteneğini kırmış ve artık girişim Türklere geçmişti.
Bundan sonra Yunanlılar, Türk ordusunun eylemine bağlı olma zorunluluğuna düşmüşlerdi.
Bu zorunluluk, özellikle bir istila ordusu için yenilgi ve çözülmenin başlangıcı olmuştu.
Daha 5 Ağustos 1921’de, Başkomutan atandığı gün, Mustafa Kemal Paşa, düşmanı yeneceğine tam bir inancı olduğunu Türk ordusuna ve bütün dünyaya ilân etmişti.
Sakarya zaferi, onun geleceği ne kadar açık gördüğünü ispatlamış oldu.
Türk Milleti, bütün vasıflarını kişiliğinde toplayan bu büyük evlâdına lâyık olduğu armağanı vermekte gecikmedi.
TBMM, 19 Eylül 1921 günü, Sakarya Meydan Muharebesi’ni kazanan Başkomutana “Gazi” unvanı ile “Mareşal” rütbesini verdi.
19 Eylül 2017 Salı günü, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ e, TBMM tarafından “Gazi” unvanı verilişinin 96’ıncı yıldönümüdür.
Değerli okurlar,
Türkiye’de, 19 Eylül günü, ATATÜRK’ ün bu unvanı aldığı günden hareketle, “GAZİLER GÜNÜ” olarak kutlanmakta;
Gaziler gününde yapılacak törenler, Başbakanlığın 24 Ağustos 2004 tarih ve 25209 sayılı resmi gazetede yayınlanan yönetmeliği esaslarına göre düzenlenmektedir.
Gazilerimizi, her zaman olduğu gibi, Gaziler Günü’nde de yalnız bırakmayalım.
Unutmayalım ki,
“Gazi, vatan sevgisinin sembolüdür.” “Gazilik, nesiller boyu taşınacak onurdur.”
Ahmet AKYOL, Yalova, 19 Eylül 2017