Yalova Devlet Hastanesi Kadın ve doğum hastalıkları uzmanı Dr.İlter Ergürbüz Dünya Prematüre Günü sebebiyle yaptığı açıklamada erken doğumla ilgili bilgiler verdi. Ergürbüz, " Hiç bir risk faktörü olmaksızın da erken doğum söz konusu olabilir" dedi.
Her yıl yüz binlerce kadının karşılaştığı erken doğum vakaları hakkında bir çok vatandaşın bilgisinin yetersiz olduğunu söyleyen Yalova Devlet Hastanesi Kadın ve doğum hastalıkları uzmanı Dr. İlter Ergürbüz bu konuda bilgi sahibi olmanın bir çok erken doğumun daha kısa sürede fark edilmesi açısından önemli olduğunun altını çizdi. 17 Kasım Dünya Prematüre Günü sebebiyle bir açıklama yapan Dr. İlter Ergürbüz erken doğumun bir çok sebebi olduğunu ancak bazen hiç bir riskli faktörün olmadığı zamanlarda da erken doğum vakalarına rastlandığını dile getirdi. Ergürbüz erken doğumla ilgili şu bilgileri paylaştı, " Erken doğum isminden anlaşılacağı üzere beklenen tarihten önce doğum eyleminin gerçekleşmesidir. Genel kabul edilen görüş 37. gebelik haftasından önce gerçekleşen doğumun erken doğum olduğudur. Ayrıca: Bebeğin dış ortamda yaşama şansı olmayan gebelik sonlanmaları doğum olarak isimlendirilmez. Bugünün koşullarında 24-37 hafta arası gebeliklerde olan doğumları erken doğum olarak isimlendirebiliriz. Erken (preterm) doğum ile prematür bebek doğumu çoğu olguda birlikte olmakla birlikte; tanım olarak özdeş olmadıklarını belirtmek gerekir. Hangi anne adaylarının erken doğum riski altında olduğuna gelirsek, hiç bir risk faktörü olmaksızın da erken doğum söz konusu olabilir. Ancak ikiz, üçüz gibi çoğul gebelikler, amnion sıvısının fazla olması gibi rahim içi basıncını artıran sebepler, rahimde perde olması, çift gözlü olması, rahim ağzının anatomik açıklığı gibi yapısal bozukluklar, idrar yolu enfeksiyonu, ishal, rahmin darbe alması veya ilaçla veya mekanik olarak uyarılması sonucu rahim kasılmalarının sıklaşmasına neden olan durumları risk faktörü olarak belirtebilirir. Doğumun neden erken başladığının net bir cevabı yok. Risk faktörü olmasına rağmen erken doğum gerçekleşmeyeceği gibi; yukarıda belirtildiği üzere bir risk faktörü olmadan da erken doğum söz konusu olabilir. Erken doğum başlamadan bir takım belirtiler verir. 37. gebelik haftasından önce rahim kasılmalarının düzenli hal alması veya kasılmalarla birlikte olsun olmasın hastanın çamaşırının ıslanması (su gelmesi) durumunda erken doğum riski düşünülmeli ve hemen en yakın sağlık kuruluşuna, mümkün ise kadın hastalıkları Doğum Uzmanı bulunan bir hastaneye başvurmalıdır. Erken doğumu durdurmak üzere hazırlanmış tedavi protokolleri mevcuttur ve çoğu zaman olumlu sonuç alınır. ancak bu durum her zaman mümkün olmayabilir. Tedavi ne kadar erken başlarsa başarı şansı o kadar yüksek olacağından hastanı erken başvurusunun önemini vurgulamak isterim. Erken doğumu tümü ile önlemek mümkün olmasa da tümünün engellenmesi hedeflenmelidir. Erken doğum riski taşıyan anne adayları öncelikle takibinde olduğu hekimin önerilerine uymalı. istirahatına özen göstermeli, ilaç başlanmış ise aksatmamalı, tedavinin yeterliliği hakkında tereddüt oluştuğunda hemen hekimine haber vermeli diyebilirim"