Yaşanabilir Bir Çevre İçin Yürüdüler

Yalova Platformu bu yıl da Dünya Çevre Günü dolayısı ile düzenlediği yürüyüşle çevrenin önemine dikkat çekerek, “Daha yaşanabilir, daha temiz, daha yeşil ve daha huzurlu bir Yalova istiyoruz” çağrısını dile getirdi.

Haber Giriş Tarihi: 01.01.1970 02:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
yalovamiz.com

Toprağına, havana, suyuna sahip çık’ sloganı ile Deprem Anıtı’dan başlayarak yürüyüş gerçekleştiren Yalova Platformu adına açıklamada bulunan dönem sözcüsü Özlem Morgül, “Hepimizin gözlerinin önünde taammüden bir cinayet işleniyor. Yaşam alanlarımız, artık başı bulutlara değen çok katlı, beton ve çelik karışımı ruhsuz gökdelenlerle, kapkara zifte bulanmış otobanlarla yağmalanıyor. Her biri bir başka görgüsüzlük ve yozlaşma abidesi olan bu çok katlı yapılar, adeta birer mezartaşı gibi kentlerimizin böğrüne saplanıyor ve kentlerimizin silüetlerini birer mezarlık siluetine, kentlerimizi de sadece ellerindeki plastik borçlanma kartlarıyla AVM rafları arasında dolaşan robotlaşmış, ruhsuz yığınlardan oluşan modern mezarlıklara dönüştürülüyor.Bunun yanı sıra, algılarımız ters yüz edilerek bizlere de bu yıkım, toplumsal gelişme olarak kabul ettirilmeye çalışılıyor. Bizlerin en zayıf olan yanımızdan, yani unutkanlığımızdan yararlanmaya çalışıyorlar. Yüzyılın en büyük felaketi olarak adlandırılan 17 Ağustos felaketinin yaralarının kabuk bağlamasını bile beklemeden, üstelik bilim insanlarının, adeta bağıra bağıra kapımıza yaklaştığını hatırlattığı yeni bir depremi ve onun yaratacağı yıkımı umursamaksızın, yeni kıyım ve kırımlara zemin hazırlıyorlar. Hala bir sağlık koruma bandı bulunmayan yanı başımızdaki bir kimya tesisinde bulunan ve kimyasal bombaya eşdeğer materyalleri içeren depolama tanklarının ve hemen bitişiğindeki termik santralin içerdiği riskler ortada dururken, aynı tesisin yine hiçbir koruyucu önlem alınmadan üretim kapasitesinin dört katına çıkartılmaya çalışılması bizim yaşamımıza yönelik en önemli tehditlerden birisini oluşturuyor. Verimli tarım alanlarımız hızla yok ediliyor. En son Taşköprü havzasında bulunan ve üzerinde dikili meyve ağaçları bulunan 1. derece tarım arazisi niteliğindeki yaklaşık 1.000 dönüm civarında arazi, tarım koruma alanı dışına çıkartılarak Islah Organize Sanayi Bölgesi bahanesiyle yok edilmeye çalışılıyor. Dağlarımızı ve ormanlarımızı kemirmesinin, sık sık yaptıkları yüksek şiddetli patlamalarla çevre ve ses kirliği yaratmasının yanı sıra, bu patlamaların oluşturduğu titreşimler nedeniyle havzadaki su kaynaklarını tahrip ederek, susuzluğa neden olan taş ocaklarının bir an önce kapatılması gerekirken, verilen yeni ruhsatlarla taş ocağı alanları ve kapasiteleri daha da büyütülerek yeni çevre felaketlerinin önü açılıyor” diye konuştu. Halen Güneyköy ‘ de faaliyette bulunan özel bir taşocağı işletmesinin kapasite artırımı talebinin kabul edilmesi halinde, bölgede 695 dönüm orman alanı ve bu alanda yer alan 192.444 ağacın yok edileceğini belirten Yalova Platformu sözcüsü Özlem Morgül, “ Su havzalarının imara açılması konusundaki yanlış politikalarda ısrar edilerek kalıcı bir susuzluk tehlikesinin önü açılıyor, başka havzalarda açılan kuyulardan aktarılacak taşıma sularla değirmen döndürülmeye çalışılıyor. Olası bir deprem sonrası toplanma alanı olarak kullanabileceğimiz alanlarımız, imar planı değişiklikleriyle kamu yararına aykırı bir şekilde imara açılarak, yüksek yoğunluklu rant alanlarına dönüştürülmeye çalışılıyor. Deprem gerçeği hiçe sayılarak, istihdam aldatmacalarıyla, fay hattı üzerinde ve deniz doldurularak, tarım alanları yok edilerek, İstanbul dışına itilen tersanelere yer tahsis ediliyor. Kentsel dönüşüm aldatmacasıyla yüksek rant getirili planlar hazırlanıyor. Her şeyi paraya endeksleyen sistemin daha çok kazanma hırsı, sadece çevremizi değil insanımızı da katlediyor. Birkaç torba daha fazla kömür üretimi uğruna insanlarımızı Soma’ da, göz göre göre ölüme gönderen sistem, bizim kayıp canlarımıza, alelade işletme zayiatı muamelesi yapıyor. Bizler, giderek yaşanabilir bir kent olmaktan çıkartılıp, termik santraller, tersaneler, AVM’ ler ve sokakları teknoloji kusmuğu teneke yığınları tarafından işgal edilmiş ruhsuz bir metropol karikatürüne dönüştürülmeye çalışılan bir Yalova istemiyoruz. Ve böyle bir Yalova’yı hep birlikte yaratacağız” diye konuştu.