Muharrem İnce’den Yalova’daki Bürokratlara Ültimatom

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Yalova Valisi Esengül Civelek başta olmak üzere Yalova’daki bürokratların AKP’yi ziyaret için birbirleriyle yarıştıklarını ifade ederek “Yalakalıkta sınır tanımıyorlar, haddinizi bilin” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 01.01.1970 02:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
yalovamiz.com

İnce, partisinin il binasındaki toplantıda ülke ve Yalova gündemini değerlendirdi. Merkez İlçe Başkanı Burçin Tangürek ve partili yöneticilerle birlikte basının karşısına çıkan İnce, özellikle Yalova Valisi Esengül Civelek, İl Milli Eğitim Müdürü Ahmet Yurtman ve Yalova’daki bürokratlara çok sert açıklamalarda bulundu.

Yalakalıkta Sınır Tanımıyorlar

Yalova’daki bürokratların AKP il başkanını ziyaret için birbiriyle yarıştığını kaydeden İnce, kentten uzak olmasına rağmen gözünün burada olduğunu söyledi. “Baktım ki Yalova biraz sahipsiz kalmış. Bürokratlar, Ak Parti il başkanını kutlama yarışına girmişler” diyen İnce, şöyle devam etti: “Geleneğimizde böyle bir şey yok. Herkes haddini bilsin. Bürokratların her biri her gün AKP il başkanlığında. Devlet adamlığı sınırını aşmasınlar, ben de terbiyemi aşmıyım. Bu ne demek? Vali de dahil buna. Kadın kolu ziyareti, gençlik kolu ziyareti, il başkanı ziyareti Vali misin eş başkan mısın? Kamu görevlilerini, bürokratlarını uyarıyorum. Vali il başkanını, milletvekili ziyaret edebilir. Ama devletin arabasını AKP binasının önüne çekip kadın kolu ziyareti, gençlik kolu ziyareti. Böyle bir şey olmaz. Ağzımı açtırmayın. Şimdiden sonra gazetelerde gördüğüm bu tür ziyaretlerin hepsinin hesabını TBMM’de soracağım. Yalakalıkta sınır tanımıyorlar artık. Yalova’nın geleneklerini size bozdurmam”

Müdür Yurtman’ı Uyardı

İl Milli Eğitim Müdürü Ahmet Yurtman’ın Uygulama Oteli’nde Hürriyet ve Milliyet Gazetesi alınmasını yasaklayıp Yeni Şafak ve Star Gazetesi alınması talimatı verdiğini kaydeden İnce, “Bu talimat hiç hoş bir talimat değil. Uyarıyorum sizi. Sen devlet memurusun. Haddine düşmemiş. Bu bürokratlar zannetmesinler ki bu iktidar hep kalıcı. Bunlar da giderler” diye konuştu. İnce, Vopak konusunda Ak Parti Milletvekili Temel Coşkun ile görüşüp değerlendirme yaptıklarını ve birlikte hareket etme kararı içinde olduklarını söyledi. İnce, ülke gündemine ilişkin de çarpıcı açıklamalar yaptı. Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu’nun nükleer santral ihalesinin durdurulmayacağını belirten açıklamalarını değerlendiren İnce, “Kervana Danıştay başkanı da katıldı. Türkiye artık zarara uğratılmayacakmış. Bunlar nasıl hukuk adamıysa nasıl yüksek yargıçsa doğrusu anlayabilmiş değilim” dedi.

Kenan Paşa ile Erdoğan Aynı Kişi

İnce, Türkiye’nin karanlığın içine sürüklendiğini, tek adam yönetimine doğru gittiğini savundu. Başbakan Erdoğan’ın ona uymayan kararlar veren hakim ve savcıların yerini değiştirdiğini iddia eden İnce, “Eğer bunlar da olmazsa kişiye özel kanun çıkaran bir yönetimle karşı karşıyayız” dedi.İnce, Ak Parti’nin yargıyı kuşattığını ifade ederek “18500 oyla Başbakan oldu 2003’te, 73 bin oyla Haberal tutuklu. Türkiye’de demokrasinin geldiği nokta bu. Yargıya talimatla milletvekillerini içeride tutuyorlar. Silivri hukuku, faşist hukuk nedeniyle arkadaşlarımız tutukludur. AKP, yargıyı kuşatmıştır. AKP, kendilerine göre yanlış karar alan hakimlerin, savcıların yerlerini değiştirmektedir. Mehmet Haberal, tutukluğuna devamına karar veren hakimlere dava açtı. Davayı açtı, tazminat kazandı. Bu sefer AKP bununla da yetinmedi, bir kanun çıkardı. Artık hakimlere dava açılamıyor, devlete dava açılıyor” diye konuştu. CHP Grup Başkanvekili İnce, eleştirilerini şöyle sürdürdü: “Kişiye özel kanun çıkarmasını biliyorlar. MİT müsteşarını yargıdan nasıl kaçırdıklarını hepiniz biliyorsunuz. Bu kafa 12 Eylül kafasıdır. Recep Erdoğan’la Kenan Paşa aynı kişidir. 12 Eylül 1980’den sonra paşalar veto ediyordu milletvekili adayını. Şimdi de Recep Erdoğan veto ediyor. Biz tutuklu olan arkadaşlarımıza af istemiyoruz, ayrıcalık istemiyoruz. İstediğimiz şey yargılansınlar ama tutuksuz yargılansınlar. Tutuklu milletvekilleri AKP’nin rehinesi değildir. Aklını başına almalıdır, nankörlük yapmamalıdır. 2003’te Recep Erdoğan’ın milletvekili olması için anayasa değiştirdik biz. Oy verdim ben o yasaya. Bu kadar nankör bir demokrasi olamaz. Yan çizme demokrasisi bu. İleri demokrasi değil. İleri faşizm bu.”