BBP Genel Başkanı Mustafa Destici Yalova'da

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici Yalova'da düzenlenen Genel İstişare Kurulu Toplantısı'na katılarak ülke gündemini değerlendirdi.

Haber Giriş Tarihi: 01.01.1970 02:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
yalovamiz.com

Ankara'da ki ABD Başkonsolosluğuna yapılan terörist saldırıya da değinen Destici Türkiye'nin güvenlik ve istihbarat önlemlerini gözden geçirmesi gerektiğini dile getirdi. BBP Genel Başkanı Destici, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler'in sözleri ile gündeme taşınan ırkçılık tartışmalarının da suni gündem maddesi olduğunu söyledi. BBP Genel İstişare Kurulu Toplantısı Yalova'nın Koru Beldesinde bulunan Harbiş Dinlenme Tesislerinde başladı. İl Başkanlarının yanı sıra Sivas Büyükşehir Belediye Başkanı Doğan Ürgüp'ün de hazır bulunduğu toplantıya BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'de katıldı. Alkışlarla salona giren Destici basın mensuplarına ülke gündemi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. İlk olarak dün ABD Ankara Başkonsolosluğu'na yapılan saldırıyı yorumlayan Destici bu saldırıda güvenlik ve istihbarat zafiyeti olduğuna vurgu yaptı. Sabıkalı ve bilinen bir teröristin böyle bir saldırıyı gerçekleştirebilmesini eleştiren Destici, "Dün Ankara'da hem ülkeyi hem de Dünya'yı sallayan bir terör eylemi ile karşı karşıya kaldık. Bu saldırıyı kınıyoruz. Dünkü saldırıyı gerçekleştiren terör örgütü militanı daha önce de benzer girişim ve saldırılarda, eylemlerde bulunmuş. Terör örgütü üyesi olduğu da biliniyor. Sabıkalı birisi. Ama bizim nasıl bir güvenlik ve istihbarat teşkilatımız var ki bu kadar sabıkalı olan bir terör örgütü üyesinin bile eylemine engel olamıyoruz. Gelip Ankara'nın göbeğinde böyle bir eylem gerçekleştirebiliyor. Türkiye'nin bu anlamda güvenlik önlemini yeniden gözden geçirmesini, terörün her türlüsü ile mücadelede yeni bir konsept belirlemesini ve başta hukuki anlamda çok önemli düzenlemeler yapması gerektiğini söylüyoruz" dedi.

"Türkiye'de Türk, Kürt ırkçılığı yoktur"

CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler'in, "Türk Ulusu ile Kürt milliyetini eşit ve eşdeğer gösteremezsiniz" sözleri ile tırmanan ırkçılık tartışmalarına da değinen Destici, "Hem hükümeti oluşturan siyasi partinin hem de ona ayak uydurmaya çalışan ana muhalefetin bir çok siyasi gündem oluşturmak gibi özlemleri olduğunu görüyoruz. Son günlerde ülkemizde bir ırkçılık tartışması var. Daha önce de net olarak ifade ettik. Bugün bir kez daha ifade edip bu tartışmanın Türkiye'nin gündeminden çıkartılmasını istiyoruz. Türkiye'de Türk ırkçılığı da, Kürt ırkçılığı da yoktur. Bu suni bir tartışmadır ve yine milleti ayrıştırmayı, kamplaştırmayı ve bölmeyi amaçlayan oradan da siyasi rant elde etmeyi amaçlayan bir girişimdir. Bugün bu tartışmayı yüksek sesle kimlerin yaptığına baktığımızda sözlerimizin ne kadar büyük anlam ifade ettiği de o zaman daha iyi anlaşılacaktır diye düşünüyorum. Bizim hep evladı fatihan diyerek Kırımdan Türkiye'ye kaçan, oradaki zulümden ülkemize sığınan insanlara bile büyük bir pervasızlıkla burada ne işiniz var burası sizin asıl vatanınız değil diyecek kadar pervasızca tavırlar sergilenmeye başlamıştır. Sözde barıştan ve demokrasiden söz edenlerin yarın ellerine bir fırsat geçtiğinde kendisi dışındakilere nasıl müdahale edeceklerini ortaya koyduklarını düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

"Suça Bulaşan Varsa Hukuk İşletilmeli"

TSK ve Ordunun birkaç kişinin üzerinden yapılan bütüncül bir yaklaşımla kirletilmesine karşı olduklarını dile getiren Destici TSK ve Ordunun içinde suça karışanlar içinde hukukun işletilmesi gerektiğini savundu. Destici konuşmasına şu sözlerle devam etti; "Biz her zaman Türk Silahlı Kuvvetlerini başımızın tacı olarak gördük. Bundan sonra da görmeye devam edeceğiz. Eğer Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde terör örgütleriyle, özellikle PKK ile işbirliği yapmış veya eylemlerine göz yummuş, bir takım vaatlerle, şantajlarla casusluk yapmış, darbelerin, cuntaların içinde olmuş, kendisini milli iradenin üzerinde görerek silahla millete tahakküm etmiş, demokrasiyi yok etmiş kişilerin varlığı da hiçbir zaman bizim gözümüzde TSK'nın itibarını zedelememiştir. Onları TSK ile ordu ile eşdeğerde görmek bütüncül bir yaklaşımla orduyu suçlamak doğru değildir. Ama hangi grup olursa olsun. İçinde suça bulaşan varsa, hukukun dışına çıkan varsa ülkemizin ve TSK'nın gizli bilgilerini başka ülkelere ileten varsa, 30 yıldır ülkemize zarar veren terör örgütünün yöntemlerine göz yumanlar, darbeci ve cuntacılar varsa bunlarla ilgili de hukuk işletilmelidir"BBP Genel İstişare Kurulu Toplantısı daha sonra basına kapalı olarak devam etti. Toplantı yarın sona erecek.