Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Su’da Durum Değerlendirmesi

Yazının Giriş Tarihi: 18.07.2022 11:43
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.07.2022 11:43

Hatırladığım kadarıyla en son  2012 yılında  Yalova’da yapılan “ Su Çalıştayı” pek çok soruların ve cevapların gündeme geldiği, uzmanların, yerel yöneticilerin,Yalova Gıda Tarım ve Hayvancılık il Müdürlüğünün, Yalova Üniversitesinin ve Yalova Kent Konseyinin ortak çalışması ile muhtarların, STK’ların, uzmanların, yerel yöneticilerin konuya ilgili olanların katılımıyla akademik sunumlar yapılmıştı.. Yalova protokolünün ilk gün hazır bulunması konuya ne denli önem verildiğini göstermesi açısından önemliliğini ortaya koymuştu.

Bazan durup gelinen noktayı değerlendirmek lazım. Ne görüşüldü, ne karar alındı, hangileri hayata geçirildi, hangileri neden gerçekleştirilemedi…. Ve yola devam edilmesi gerekiyor…

Aradan geçen zaman zarfında farklı kurumlar yine konu üzerinde çalışma yaptılar. Raporlar hazırlandı, yol haritası belirlendi ve kamuoyu ile paylaşıldı. Su hayatın olmazsa olmazı. Su kaynakları ve havzalarının korunması kadar etkin ve verimliliği de önemli. Rakamsal sunumlarda su kaynaklarının var olması kadar korunmasının da ne denli önemli olduğu gerçeği var.2012 yılına yine geri dönersek  ana başlıkları :  Baraj havzasından yeterli düzeyde ve kapasitede yararlanılmadığı.. Suyun kalitesi de doğal olarak ortaya çıktı. Kullanma ve içme suyu ayırımında kullanma suyunda rantabl olarak değerlendirilmediği , özellikle köylerde klorlama konusunda ciddi problem olduğu ortaya çıktı. Yapılan analizler, tüm ekipmanları ve sarf malzemelerinin muhtarlara teslim edildiği halde klorlama işleminin yeterli düzeyde yapılmadığı söylendi. Tarımsal sulama suyu olarak kullanılan suda ciddi tasarruf tedbirlerinin yapılması gerekliliği kendisini gösterdi. Klorlama konusunda yakın zamanda Yalova il özel idaremiz ciddi bir çalışma yaptı ve geliştirilen yazılım ve kurulan sistem ile bir tık kadar yakında veriye ulaşma ve sistemin çalıştırılmasında önemli aşama katedildi.

Yine geçmişe dönersek; 2012 yılında baraj havzasının korunması gerekliği tüm uzmanların ortak görüşü oldu. Yeni turizm alanları kazandırma çalışmaları ile su havzasına etkilerinin önümüzdeki günlerde tekrar gündeme geleceğini öngörmek zor değil. Baraja su sağlayan havzaların korunması elbette hayati öneme sahip. Mevcut yerleşim alanlarının tüm atık suları, yağmur sularının toparlanması, dere yataklarının korunması, her türlü kirliliğe neden olacak unsurların bertaraf edilmesi konuları önemli satırbaşları.

2012 yılında yapılan ve su kadar hayati öneme sahip “Su Çalıştayı” sonuç bildirgesi hazırlandığı zaman gelecek nesillere de ışık tutacak çalışma literatüre girecektir. Gelecek nesiller diyorum çünkü su konusunda problemin çözümü on yılları alıyor. Ama güncel olarak yapılması gerekenlerden de ödün verilmemesi gerekiyor. En küçük bir kirlilik nedeni üzerinde durulmaz ve gereken yapılmazsa bu problemi gidermek için yapılacak harcama ve işler belki de yüz kat gidere neden olacaktır. Kim olursa olsun kirliliğe neden olanlara gereken yaptırımın uygulanacağı ,uygulandığı net olarak ortaya kondu çalıştayda.

Kaynakların olup olmadığı kadar önemli olan kaynakların korunması konusunda toplumsal hassasiyetlerin geliştirilmesi, somut önerilerin konulduğu çalıştayda, atık yağların doğaya ne denli zarar verdiğini duyunca dehşete düştüm .Mutfaklarımızda eşlerimiz atık yağları lütfen atmasın. Biriktirip toplama merkezlerine teslim etsin. Çünkü yer altı sularına yaptığı olumsuz etki dehşet verici. Bu konuda zaman içerisinde bakanlıklar nezdinde ciddi yasal ve uygulamada da zorunlu gelişmelerin olması sevindirici. Tekrar hatırlayacak ve günümüzde gelinen nokta üzerinde kafa yoracak olursak;

Çalıştayda ayrıca ana başlıklarıyla;

Suyun geri dönüşümü,

Su yönetimi,

Geleceği yönetmenin suyu yönetmeden geçtiği,

Sulama göletleri,

Su Bütçesi,

Su kaynaklarının korunması,

Risk Yönetimi ve su taşkınları,

İklim değişikliği,

Sel,

Su envanteri,

Şehir planlamasında suyun yeri,

Su kanunu,

Kayıp ve kaçaklar,

Evsel atıkları,

İlçe bazında su birlikleri oluşumu ve yönetimi konularında açıklamalarda bulunulmuştu.

 

Suyun kullanımının adilce paylaşımı, korunmasında da yediden yetmişe herkesin sorumluluğu olduğunun toplumumuza yerleştirilmesi öneme sahip. Kimse israf etme lüksüne sahip değil suyu. Bakanlıklar artık “Bileşik Kaplar” yaklaşımıyla konuya bakarken konuya sadece Yalova kapsamıyla bakılmadığını görüyoruz.

Yakın gelecekte siyaset, ekonomi hele hele devletler arası savaşların “Su” üzerine çıkacağı, suya sahip olan ve koruyanların ayakta kalacağı gerçeği kendisini daha iyi gösteriyor.

Belki yeni bir çalıştayın yapılması gerekiyor.

Su zengini olmadığımız, hele hele bu denli tehdit altında olan su kaynaklarımızı korumada her bir hemşehrimize ne denli görev düştüğü üzerine daha fazla yoğunlaşmalıyız. Tüm yerel yönetimlere daha hassas ve kararlılıkla kirliliğe neden olan unsurlar üzerine gitmeleri konusunda toplumsal hassasiyet geliştirilmesi açısından her birimizin yapacağı bir şeyler olduğu inancıyla saygılarımı sunuyorum.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.