Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İstediğimiz Gelecek ( The Future We Want)

Yazının Giriş Tarihi: 07.08.2021 16:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.08.2021 16:48

Konferans hazırlıkları kapsamında 13-15 Haziran 2012 tarihleri arasında 3. Hazırlık Komitesi Toplantıları, 16-19 Haziran 2012 tarihleri arasında Sürdürülebilir Kalkınma Diyalogları ve 13-22 Haziran 2012 tarihleri arasında çeşitli yan etkinlikler (side events) düzenlenmişti.

Zirveye, Dünya’nın çeşitli ülkelerinden Devlet ve Hükümet Başkanları, parlamenterler, belediye başkanları, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği-G77 yetkilileri, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere 40.000’in üzerinde kişi tarafından katılım sağlanmış; ülkemiz adına da dönemin siyasî iktidar yetkilileri bu toplantılara katılmışlardı.

Zirve, 1992 yılında Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde yapılan Birleşmiş Milletler (BM) Çevre ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCED) 20. yıldönümü ve 2002 yılında Johannesburg’da yapılan Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nin (WSSD) 10. Yıldönümünde düzenlenmişti.

Rio+20 Zirvesi’nde tüm Dünya’dan gelen liderler, 20 yıl önce 1992 Rio Zirvesi’nden bu yana tüm dünyada yaygın olarak kullanılan “sürdürülebilir kalkınma” hedefinin günümüz ihtiyaçlarına (iklim değişikliğiyle mücadele, ekonomik krizleri aşma, düşük karbon emisyonlu kalkınma, vb.) göre yeniden şekillenen hali “yeşil büyüme” hedefi için uluslararası arenada ortak bir tanıma ulaşmayı hedeflemişlerdi.

13-19 Haziran 2012 tarihleri arasında Zirve öncesinde 3. Hazırlık Komitesi Toplantıları kapsamında Zirve sonucunda üye ülkelerce imzalanarak tüm dünya ile paylaşılan "İstediğimiz Gelecek" (The Future We Want) isimli sonuç belgesi metni son halini almak üzere konu başlıklarına ve sektörlere göre ayrılan farklı oturumlarda çeşitli ülke ve grup temsilcileri tarafından müzakere edilmişti.

Zirvede ele alınan, “Sürdürülebilir Kalkınmanın Kurumsal Çerçevesi, İklim Değişikliği,  Afet Risk Azaltımı, Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim, Kimyasallar ve Atık, Sürdürülebilir Ulaşım ve Kentler, Sağlık ve Nüfus, Sürdürülebilir Turizm, Okyanuslar ve Denizler, Su ve Sanitasyon, Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Tarım, İstihdam, Ormanlar, Biyoçeşitlilik, Çölleşme, Arazi Bozunumu ve Kıtlık, Madencilik, Cinsiyet eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi, Yoksulluğun Azaltılması” konu başlıklı oturumlara katılım sağlanmış, Türkiye adına müzakerelere katkı verilmişti.

20-22 Haziran 2012 tarihlerinde yapılan Genel Kurul Toplantılarında Dünya Liderleri yeşil ekonomi ve sürdürülebilir kalkınma üzerine ulusal bildirimlerini aktarmış, Rio+20 Zirvesi''nin getirdikleri ve getirecekleri ile Konferansın "İstediğimiz Gelecek" isimli sonuç raporunu yorumlamışlardı.

Aradan uzunca bir zaman geçti, unutulmuş olabilir diye 2012 Rio- 20 Birleşmiş Milletler Zirvesi’ ndeki bazı öngörüleri hatırlayalım:

Denizlerin yükselmesi, Okyanusların değişen karakteri, iklim değişikliği sonucu, oluşacak doğal afetler dünyayı tehdit edecek.;

Küresel ısınma %2 sınırını aşacak;

Önlenemeyen ölümcül salgın hastalıklar insanlığı tehdit edecek;

Her şey bugünkü gibi devam ederse; Dünya nüfusu 2050 yılında 10 milyara ulaşacak, gıdada % 50, enerjide % 55, sağlıkta % 100 üzerinde bir açık oluşacak;

Su ihtiyacı giderek artacak ve suya ulaşma uğruna savaşlar çıkacak ve toplu göçler yaşanacak;

Dijitalleşmenin artması sonucu tehlike yaratan sorunlar çıkacak.

***

Gelişmiş ülkelerde gelecekte oluşacak tehlikeler öngörülerek bunların önüne geçmek için başlatılan çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor.

Tarımda ve hayvancılıkta yeni yeni teknolojiler yaratılırken, sağlıklı bir gelecek için bilim insanları var güçleriyle çalışıyorlar.

Örneğin Kanada’ da uydularda bulunan termal kızıl ötesi sensörlerle ormanda sıcaklığın yükseldiği alanda helikopterle soğutma işlemi yapıyor ve muhtemel yangını daha çıkmadan önlüyorlar.

Hava sıcaklığının yüksek olduğu aylarda ise bu kontrolü günde dört kez yapıyorlar.

Ya biz ne yapıyoruz?

Çözüm yolları araştırıyor muyuz?

Küresel ısınmanın yol açacağı sel veya yangın gibi felâketlere karşı alınan önlemler var mı, ya da bu önlemler yeterli mi?

Örneğin yangın çıkması muhtemel bölgelerde yangın söndürme uçak ve helikopterleri hazır bir vaziyette bekliyor mu?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.