O sırada orada kalabalık arasında bulunan Feridun Cemal Erkin diyecektir ki:
-Etrafıma baktım, herkes mendili çıkarmış ağlıyordu.
***
Halkın içinden çıkmış, halkıyla bütünleşmiş, bir halk adamının öyküsü işte böyle olur!
Bu kadar!
Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun.
NE MUTLU TÜRK’ ÜM DİYENE!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ahmet Akyol
Gar’daki Köylü
Bugün, yaşanmış gerçek bir olayı sizlerle paylaşacağım.
Yıl, 1933; mevsim, kış.
Yer, Ankara tren istasyonu.
Akşamüstü...
Gazi, yurt gezisine çıkacak, gar dolup taşıyor onu uğurlamaya gelenlerle...
Gazi trene bineceği sırada bir köylü kalabalığı yararak koşa koşa onun yanına ulaşmayı başarıyor, ayaklarına kapanıyor.
Yaverleri, ilgililer köylüyü tutup götürmek istiyorlar.
-Bırakın!
Kendisi eğilip kaldırıyor köylüyü.
-Nasılsın yurttaşım?
-İyiyim Paşam, iyiyim.
-Senin iyiliğine memnun oldum. Benden ne istiyorsun?
-Hayır, bir şey istemiyorum Paşam.
-Niçin geldin öyleyse?
-Seni gördüm, kendimi tutamadım, ayaklarına kapanmak istedim.
-Yok, sen benden bir şey istiyorsun, söyle bana yapacağım.
-Sağlığından başka bir isteğim yok Paşam.
-Ben biliyorum senin istediğini, sen benimle kucaklaşmak istiyorsun.
Köylü yoksul, üstü başı dökülüyor, üstelik giysileri kirli.
Gazi, sarılıyor köylüye, kucaklıyor onu, bağrına basıyor, yanaklarından öpüyor.
O sırada orada kalabalık arasında bulunan Feridun Cemal Erkin diyecektir ki:
-Etrafıma baktım, herkes mendili çıkarmış ağlıyordu.
***
Halkın içinden çıkmış, halkıyla bütünleşmiş, bir halk adamının öyküsü işte böyle olur!
Bu kadar!
Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun.
NE MUTLU TÜRK’ ÜM DİYENE!