Güneyköy’den Bir Taşocağı Feryadı Daha

Bizlerin haklarını savunacak olan merciler, sırçalı köşklerden karar vererek, sağlığımız ve huzurumuzla oynamaktadırlar diyen Güneyköylüler, konu ile ilgili tepkilerini şöyle dile getirdiler; “Yalova'nın örnek köyü seçilen köyümüz, bugün içler acısı bir durumdadır. Köy halkı huzursuz, şikayetler hasır altı edilmekte, maalesef kimse doğaya saygı göstermediği gibi, erken ölümlere adeta davetiye çıkartılmaktadır. Bizlerin haklarını savunacak olan merciler, sırçalı köşklerden karar vererek, halkın sağlığı ve huzuru ile oynamaktadırlar.

Bizler, iş sahalarının açılmasına karşı değiliz. Her işin prosedürüne göre yapılmasından yanayız. Bundan 8 sene önce Çevre il müdürlüğü, köy hudutları içinde ikinci bir ocağın açılmayacağını söylemesine rağmen, aynı müdürlük her nasılsa, ÇED raporu vererek köy hudutları içinde maden arama ruhsatı veriyor ve bundan da ne Muhtarlığın, ne de yakın arazi sahiplerinin haberi oluyor. Maden arama ruhsatından sonra işletme ruhsatı olması gerekiyorken, bu işletme maalesef bugüne kadar maden yerine mıcır çıkartarak işletmesine devam ediyor. İşletme ruhsatı verenlerde, bu işletmenin ÇED kapsamında çalışıp çalışmadığını kontrol bile etmiyorlar.

Durumun böyle olduğu, yapılan şikayetler sonucunda ortaya çıkıyor, en son Maden İşleri Genel Müdürlüğünden Yalova Valiliğine gelen yazıda bunu belgeliyor.

Köy halkı olarak, bu hafta Valiliğe şikayet dilekçemizi verdik. Bunun sonucunu merak ediyoruz. Köyümüzde bir yük odun için bir kişinin üç yıl hapis yattığını biliyoruz. Yetişmiş 60--70 yıllık ormanın kesilmesi, ne amaçla olursa olsun, o köyde yaşayanlar için bir cinayettir. O kararı veren makamlar köyde oturmadıkları için, uzaktan kumanda, yerinde inceleme yapılmadan, onay verdiklerinden yarın yaşanacak çevre ve sosyal felaketlerde kendi vicdanlarına hesap verebilecekler mi?

Biz mücadelemizi gerekirse Başbakanlığa kadar taşımada kararlıyız. Çünkü o köy bizim köyümüzdür” dediler.